Bu makalenin amacı, hastanın istem durumuna göre ötanazi türlerine varoluşçu bir yaklaşım sergileyebilmenin olanağını gözler önüne sermektir. Bu kapsamda, öncelikle ilgili literatürden hareketle hastanın istem durumuna göre ötanazi türlerinin kısa açıklamaları yapılmış ve bu tanımlardan yola çıkarak, bu türlerde ortaya çıkma olasılığına sahip olan bazı sorular ya da sorunlar, varoluşçu bir tarzda yeniden düzenlenmiştir. Bu sorulara ya da sorunlara varoluşçuluğun temel düşünceleri ve temaları çerçevesinde birtakım yorumlar gündeme getirilerek yanıtlar aranmaya çalışılmıştır. Çalışmada, istemli ötanazi bağlamında kişinin bedeni ile olan ilişkisi, yaşam yerine ölümün tercih edilmesi, yaşama son verme özgürlüğünün bulunup bulunmaması ve istemsiz ve istem-dışı ötanazide de başkalarının kişi yerine karar vermesi gibi birtakım varoluşsal sorunların gözlemlenebileceği görülmüştür. Bu sorunlara varoluşçuluğun bakış açısıyla bir yaklaşım sergilendiğinde sonuç olarak gözlemlenen ise şu olmuştur: Varoluşçulukta yaşamın ölüme göre daha öncelikli olması ve insanın yaşadığı süre boyunca yaşamını ne ölçüde anlamlandırdığının taşıdığı hayati önem nedeniyle ötanaziye olumlu bir bakış açısı sergilenemeyeceği kanaatine varılmıştır. Çünkü kişi bedenine sahip olamaz, aksine bedeni olmadan kişinin var olması düşünülemez. Yaşam ise kişinin varlığının anlam kazanması için önemlidir çünkü tüm olanaklar onun içindedir. Bu nedenle özgürlük ve bununla ilgili olarak yapılan seçimler yaşama dairdir. Ölüm de bir seçenek değildir ve hiç kimse başkasının yaşamı üzerinde karar verme hakkına sahip değildir.
This paper aims to reveal the possibility of adopting an existentialist
approach towards types of euthanasia by patient’s voluntariness status.
Within this scope, firstly the types of euthanasia by patient’s
voluntariness status are briefly described on the basis of the relevant
literature, and then, on the basis of these definitions, a number of
questions or problems that may arise concerning each of these types are
reformulated in an existentialist style. Answers were sought for these
questions or problems by bringing forward a number of comments within
the framework of the fundamental ideas and themes of existentialism. It
was understood during the study that a number of existential problems
can be observed within the context of voluntary euthanasia such as the
person’s relationship with his/her body, preference of death over life, and
whether the freedom to end a life exists, as well as other problems within
the scope of non-voluntary and involuntary euthanasia such as others’
decisions on behalf of the person. Applying an existentialist approach
towards these problems yielded the following conclusion: It is not possible
to adopt a positive approach towards euthanasia because of the priority
given to life over death in existentialism and because of the vital
importance attached to how much a person has made sense of his/her
life throughout the period he/she has lived. For the individual cannot
possess his/her body; on the contrary, he/she cannot be thought to exist
without his/her body. Life is important for the existence of the person to
get meaningful because all possibilities are in it. Therefore, freedom and
the choices made in connection with this are related to the life. Death is
not an option, and no one has the right to make a decision over others’
lives.