Öğrencilerine değişik bakış açıları kazandırmak durumunda olan öğretmenler için eğitime
filozofça yaklaşmak, çağımız eğitim yaklaşımlarında oldukça kabul gören bir görüştür ve
öğretmen adaylarının da bu perspektifle yetiştirilmesi oldukça önem taşımaktadır. Öğretmen
adayları ne kadar sorgulayıcı ve yaratıcı düşünebilirlerse ve ne kadar farklı ve özgün
davranabilmeyi başarabilirlerse, çocuklara verilecek eğitim de o kadar nitelikli olacaktır.
Türkiye ve dünyadaki öğretmen eğitimi programları incelendiğinde, öğretmen adaylarının
filozofik düşünmelerini sağlayabileceği düşünülen Eğitim Felsefesi dersinin genelde zorunlu
olarak okutulduğu, Eleştirel Düşünme eğitimine dönük olarak ise seçmeli derslerin okutulduğu
görülmektedir.
Soru sormada zaten usta olan çocukların, eğitim süreçleri içinde bu becerilerden uzaklaşmaları,
eğitim sistemlerinin temel problemleri arasında yer almaktadır. Bu durum, genellikle öğretmen
yetiştirme konusundaki problemlerle ve anne-baba eğitimindeki yetersizliklerle
açıklanmaktadır. Çocukların eğitimlerinin dolayısıyla düşünebilen bireyler olmalarının
çevrelerindeki olumsuz koşullardan etkilendiği varsayımından yola çıkarak, öğretmenin bir
filozof gibi düşünebilmesinin gelecek nesillerinin daha nitelikli yetiştirilmesine önemli bir
katkı sağlayacağı açıktır. Buradan hareketle, öğretmen adaylarının filozofik düşünebilme
becerilerine ne derece sahip olduklarını incelemek, bu çalışmanın temel amacını
oluşturmaktadır.
Çalışmada, öğretmen adaylarının geçmişteki ve şu andaki filozofik düşünme becerilerine
odaklanarak, a) geçmiş eğitim yaşantılarında filozofik düşünmeye yönlendirilip
yönlendirilmedikleri, b) mesleki eğitim süreçleri içinde filozofik düşünme becerilerinin
kazandırılmaya çalışılıp çalışılmadığı ve çalışıldıysa bunun nasıl gerçekleştirildiği
incelenmiştir. Çalışma, kolay ulaşılabilir durum örneklemesi kullanılarak ve gönüllülük esası
dikkate alınarak bir devlet üniversitesi eğitim fakültesinde öğrenim görmekte olan 3. ve 4. sınıf
öğrencileriyle yürütülmüştür. Katılımcıları Sınıf Eğitimi alanında öğrenim görmekte olan
öğrenciler arasından 12 kadın ve 8 erkek öğretmen adayı oluşturmuştur. Araştırma,
fenomenoloijk bir yaklaşımla desenlenmiştir. Veriler görüşme yöntemiyle toplanıp içerik
analizi kullanılarak analiz edilmiştir.
It is a highly accepted viewpoint in current educational approaches that teachers who want to
make their students gain different perspectives consider education and training philosophically.
It is of vital importance that prospective teachers are trained in this perspective. The more
interrogative and creative prospective teachers are, and the more differently and originally they
behave, the more qualitative they educate/train their students. When teacher training programs
in Turkey and abroad are examined, they provide some courses that may enable prospective
teachers to think philosophically. Philosophy of Education is usually provided as a compulsory
course, and others are provided as elective courses for critical thinking.
The fact that children, already masters of asking questions, move away from these skills in the
educational process is among the main problems of the education systems. This often results
from problems in teacher training and inadequacies in parental education.
Based on the assumption that educating children is influenced by negative conditions in their
environments, it is clear that the ability of the teacher to think like a philosopher will make a
significant contribution to better and qualitative training of future generations. From this point
of view, the study aims to examine the extent to which prospective teachers think
philosophically. The study has focused on the background and current philosophical thinking
skills of prospective teachers. The study has been examined a) whether or not prospective
teachers were led to philosophical thinking during their educational experiences in the past,
and b) whether or not philosophical thinking skills were brought to them during their vocational
education process (in their teacher training program) and how it is carried out. The study has
been carried out with junior and senior students who are studying at a faculty of education at a
state university. Volunteerism has been taken into account in participation. The study group
has included 12 female and 8 male prospective teachers studying at primary education teaching
programs. The study will be designed phenomenologically. Data has been collected via
interview technique and analyzed using content analysis.