Folklor ürünlerinde halkın yaşama düzeni, sanat zevki, dünya
görüşü, din anlayışı, düşünüş ve inanış sistemi ve bütün bunlarla ilgili
gelenek ve görenekler bulunur. Kuşkusuz ki halk kendisini en doğal
haliyle halk edebiyatı ürünlerinde sergiler. Halk edebiyatı ürünlerinin
en belirgin niteliği ‘kalıplaşma’ özelliğidir. Şekil ve yapılarda
kalıplaşmalar olduğu gibi söylemlerde de kalıplaşmalar olduğu
görülmektedir. Bu bağlamda Türk halk edebiyatının manzum ürünleri
işlevsellikleri sebebiyle söylendiği topluma ait ipuçları taşıyan
metinlerdir.Bu ürünlerden biri olan ninniler, bebeği uyutmak için
söylenen dörtlükler olmalarının dışında işlevselliği sebebiyle söylendiği
topluma ait ipuçları taşıyan folklor ürünleridir. Bu gerçekten hareketle
tehdit ve korkutma mahiyetindeki ninniler Albert Bandura’nın Sosyal
Bilişsel Öğrenme Kuramındaki “sembolleştirme kapasitesi”
kavramından yola çıkılarak çözümlenmeye çalışılmakta ve bu aşamada
C. G. Jung’un “ortak bilinçdışı” kavramından da yararlanılmaktadır. Bu
çalışmada informal eğitimin bir parçası olarak nitelendirebileceğimiz
ninnilerin - daha özelde tehdit ve korkutma içeren ninnilerin - “eğitim
metodu” olarak bir işlev üstlendiği sonucuna ulaşılmıştır. Bu bağlamda
sembolleştirme kapasitesini dolduran araçlardan biri de ninnilerdir.
Dolayısıyla ilk öğrenmelerimizi ninniler aracılığıyla gerçekleştiririz ve bu
öğrenme, informal eğitimin ilk basamaklarından biridir.
Sonuç olarak bu çalışmada Türk halk edebiyatı ürünlerinden biri
olan ninnilerden yararlanılarak sembollerin nasıl öğrenildiği sosyal
bilişsel öğrenme kuramıyla çözümlenmektedir. Jung’un ‘ortak bilinçdışı’
kavramı ile de sembollerin ilk çıkış noktaları yani orijinleri
irdelenmektedir.
There are people’s living arrangement, art taste, world view,
understanding of religion, thinking and relief system and with all
relevant customs and traditions in the folklore products. Of course,
people shows themselves in the most natural way in the folklore
products. The most obvious feature of products of folk literature is
“stereotype” feature. There are also stereotypes in the expressions as
well as shapes and structures. In this context, verse products of folk
literature is texts which carry hints of said society due to their
functionality.Lullabies that one of them, not only for babies sleep, but
also folklor products which includes tips of society due to the
functionality. Based on this fact lullabies that includes threats and
intimidation tries to solve through the concept Albert Bandura's social
cognitive learning theory “symbolizing capacity” and at this stage C. G.
Jung's “common unconscious” concept is utilized.This study lullabies
that can be described as a part of informal education - notably, lullabies
that includes threats and intimidation - have function as “training
method”.In this context, lullabies are one of the methods filling
symbolizing capacity. Therefore,the initial learning become through
lullabies and this learning is one which is the first steps of informal
education.
In this study is resolved how the symbols are learned by using
lullabies which are products of Turkish folk literature through social
cognitive learning theory. Also exit points of the symbols that is the
origins are examined through Jung’s ‘common unconscious’ concept.