ÖZ
20.yy’ın ikinci yarısında ve özellikle son çeyreğinde kendini gösteren ve genelde küreselleşme, yeni sağ akım ve postmodernizm başlıkları altında toplanan gelişmeler, modernizmin siyasal alana ilişkin görünümü olan “devlet”in yeni bir biçim alması yönünde sonuçlar doğurmuştur. Diğer bir ifadeyle, modern devletin klasik örgütlenmesinde, bu yeni düşünce ve yaklaşımlar, dönüştürücü etkide bulunmuştur. Bu gelişme, devletin kamu yönetimini de etkilemiş ve kamu yönetiminde temel örgütlenme ilkelerinden biri olan “desentralizasyon” ilke ve düşüncesini farklılaştırarak, daha geniş kapsamlı bir düşünce haline getirmiştir. Bu gelişme aynı zamanda, desentralizasyonu (yerinden yönetimi) günümüz toplumlarında en önemli kavram ve ilkelerden biri düzeyine çıkarmıştır. Bu gelişmeyi ifade etmek üzere, ilgili literatürde “modern desentralizasyon” biçiminde yeni bir kavramlaştırmadan söz edilebilmektedir**. Geniş bir bakış açısı altında, “devlet”ten (merkezi idareden) dışa doğru her yetki ve görev aktarımı, gücün sınırlandırılması ve özgürlük ve özerkliklere güvence sağlanması biçiminde sonuçlar yarattığı düşünüldüğünde, desentralizasyon doğrultusundaki gelişmelerin önemi daha iyi kavranabilir. Bu çalışmanın amacı, anılan düşünce ve akımların, desentralizasyon ilke ve düşüncesini ne yönde ve nasıl etkilediğini ortaya koymaktır. Bu makale çalışması, bu amaç doğrultusunda, teorik-betimleyici ve çıkarsama yöntemi kullanılarak yürütülmüştür.
The developments known as globalisation, new right movement and postmodernism which have occured in the second part of the 20th century, have reshaped state which is the appaerance of modernism in terms of political sphere. In other terms, these new thought and approaches have transformed modern state. These developments have affected the understanding of public administration in state. They have differentiated the principle of decentralisation, which is one of the basic organisational principle of public administration, and made it a wide range thought. Hence decentralisation has become one of the most important concepts or principles in our societies.To assert this development, in the related literature there is a new term that is so called “modern desentralizasyon”. The importance of tendency for decentralisation can be understood better if its results, such as the delegation of power and roles from state to other local authorities, limitition of power, and the security of freedoms and autonomy are considered. This study aims to consider how and in which direction the developments mentioned above affect the principle and thought of decentralisation. The study uses a theoretical-descriptive approach for its aim.