Özet:
Değer eğitimi üzerine yapılan çalışmaların gittikçe artmasıyla birlikte değerlerin nasıl öğretileceği konusu da önem kazanmaya başlamıştır. Değerin nerede, ne zaman ve kim tarafından nasıl öğretildiği konusu birçok araştırmacının da dikkatini
çekmiştir. Bazı araştırmacılar değer öğretiminin formal olarak en sağlıklı okullarda
yapılabileceğini düşünmektedir. Bu boyutuyla elbette değerin nerede ve ne zaman
öğretildiği önem arz etmekle beraber asıl önemli olan, bu değerin nasıl öğretilmeye
çalışıldığıdır.
Okul boyutunu ele alırsak bu anlamda öğretmenlerin bu değerleri öğrencilere nasıl
kazandıracağı üzerinde önemle durulan bir konudur. Öğrencilerin özellikle ilkokulda
öğretmenleri kendilerine model aldığını düşünürsek, öğretmenlerin değer öğretimine
başlamadan önce bu değerleri kendi bünyesinde bulundurması ayrıca üzerinde durulması gereken bir konudur. Öğretmen sahip olmadığı veya yararına inanmadığı bir
değeri karşı tarafa ne kadar öğretmeye çalışırsa çalışsın çok fazla etkili olamayacaktır.
Değer öğretim yaklaşımlarını kullanmanın bu bağlamda birçok faktör tarafından
etkilenebileceğini söyleyebiliriz. Öğretmenin kişiliği, öğretmen yetiştirme politikası,
toplumun öğretmene bakış açısı, öğretmenin yetiştiği çevre gibi unsurlar bir öğretmenin öğrencilere değer öğretirken kullanacağı öğretim yaklaşımını etkileyen unsurlar
olarak düşünülebilir.
Literatüre bakıldığında, genellikle öğretmenler tarafından en çok kullanılan değer
öğretim yaklaşımları şunlardır: Doğrudan değer öğretimi, değeri belirginleştirme
yöntemi, değer analizi, ahlâkî ikilem yöntemi, eylem öğrenme yaklaşımı, sosyal öğrenme ve örtük programdır. Bu yaklaşımların dışında birtakım yöntemler bulunsa da
en çok bilinen ve tercih edilenleri bunlardır.
Bu yaklaşımların bazılarında öğretmenin kendi kişiliği ve o değere yüklediği anlam daha da önem arz etmektedir. Örneğin sosyal öğrenme ve eylem öğrenme yöntemlerinde, öğrencilerin öğretmenlerini model alma ve o değeri davranışlarında göstermeleri bakımından önemlidir.