Özet:
Kur’an-ı Kerim, o günlerde özelde Mekke, genelde Hicaz bölgesinde yaşanan hayatın tam ortasına inmiştir. Yüce Allah Elçisi (s.a.s.) günlük hayata başlarken, ‘elinde bir liste’ ile başlamıyordu. Bu mücadelede Yüce Allah Elçisi (s.a.s.) önde, vahiy arkadaydı. Kur’an surelerine, özellikle Medine dönemine bakacak olursak; hâdiseler önce, hâdiselerden bahseden ayet ve sureler daha sonradır. Bedir Savaşı önce, ondan bahseden Enfâl suresi sonradır. Uhud Savaşı önce, ondan bahseden Âl-i İmrân suresi sonradır. Hendek Savaşı önce, ondan bahseden Ahzâb sonradır. Nüzul sırası med, vahyi aşamalı olarak uygulayan Elçi ise cezirdir. Kullandığımız bu yöntem, Nebevîdir.
Yüce Allah Elçisi (s.a.s.) olmadan gökten ‘Kitap’ gelsin diyen Ehl-i kitap müşriklerinin (Nisâ 4/153), vahyi getirenin onu hayata uyarlamasını hiçe sayan; bugünün ‘Kur’an bize yeter’ söylemcilerinin hiçbir farkı yoktur. Ama bunları kısmen haklı gösteren, ırmağa karışan moloz maddelerin de ırmaktan sayılmış olmasıdır. Yalanın içinde de, inandırmak için, birazcık gerçeklik payı olmalıdır. ‘Ya hep!’ diyenlerle ‘Ya hiç’ diyenler, birbirinden müthiş bir güç almaktadır.
Biz, vahyin -sure ölçeğinde- geliş sırasına göre Kur’an- Ke-rim’i okuyarak; başta hadis formasyonumuzu esas almak suretiyle, aklımıza düşen hadis ve hâdiseleri gündemimize aldık. Vahiy> siyer> hadis> sünnet kavramları kapsamında, nüzul sırasına göre okuduğumuz aşamalı Kur’an’la başbaşa olmak üzere çıktığımız med cezir yolculuğunda, 100’den fazla hadis / hâdise gördük.
Yüce Allah Elçisi, öncelikle kendisine gelen vahye uymuştur. Eş zamanlı olarak Kur’an’ı evvela, çağının insanı olan ‘Mekke ve çevresine’ (En’âm 6/92) duyurmuştur. ‘Tebliğ, tebyin, teşrî ve tezkiye’ gibi görevlerini yaparken, ‘içimizden biri’ olarak yol göstermiştir.
Med cezir hareketinin, 23 yıllık vahiy sürecinde, ‘med-cezir’> <‘cezir-med’ şeklinde devam ettiği daha ilk surede gözlemlenmektedir. İlk 5 ayet önce gelirken geriye kalan ayetler, Yüce Allah Elçisi’ne engel olmak isteyenlere ihtar çekmiştir. Yani eylem olarak Yüce Allah Elçisi önde, vahiy geridedir.
Bu çalışmanın özelliği, seçerken gösterilen özendir. Bu seçme işi, görecelidir. Sosyal bilimlerde 2x2=4 etmediğinden; ‘sübut ve anlama’ gibi iki önemli işi birlikte götürmenin bütün vebali bize aittir.