İktisat tarihini incelediğimizde klasik iktisadi düşüncenin sınırlı devleti, yani devletin
sadece belli hizmetleri gerçekleştirmesi gerektiğini savunduğunu, modern iktisadi
düşünce sisteminin ise devlete ilave yükler yüklediğini görürüz. Dolayısıyla klasik
iktisatçılar devletin sınırlı kamu harcamaları yapması gerektiği savunurken, modern
iktisatçılar ise devletin daha geniş kapsamda kamu harcaması yapması gerektiğini
savunurlar. Kamu harcamalarıyla ilgili tarihsel sürece baktığımızda bu alanda önemli
çalışmaların 19. yüzyıldan itibaren yapılmaya başlandığını görürüz. Alman İktisatçı
A. Wagner birçok ülkeyi kapsayan çalışmalarında kamu harcamalarının sürekli
olarak arttığını tespit etmiştir. Bu artışın genel bir nitelik taşıdığı kabul edilerek
Wagner kanunu olarak tanımlanmıştır. Daha sonra birçok bilim adamı bu konuda
çalışmalar yapmıştır. Kamu harcamalarının sürekli olarak büyümesi bu artışın reel
bir büyümemi yoksa rakamsal bir büyümemi olduğu sorusunu akla getirmiştir. Reel
olarak kamu harcamalarının artmasına gerçekte artış rakamsal olarak artmasına ise
görünüşte artış denilmektedir. Kamu harcamaları, devletin ekonomiye müdahale
araçlarından biridir. İktisatçılar bu aracın ne kadar kullanılması gerektiğini sürekli
olarak sorgulamışlardır. İktisatçılar bu sorgulamalarda kamu harcamalarıyla
ekonomik büyüme arasında bir ilişkinin olduğunu tespit etmişlerdir Ekonomik
büyüme topluma sunulan mal ve hizmet kalitesini artıran, ülkeyi sosyal ve ekonomik
açıdan güçlendiren bir olgudur. Bu artışın gerçekte veya görünüşte olması ekonomik
büyüme üzerinde farklı etkiler meydana getirecektir.
Bu çalışmanın amacı kamu harcamaları ve ekonomik büyüme kavramlarını teorik
çerçevede ortaya koymak, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler bakımından kamu
harcamalarının etkilerini analiz etmektir. Çalışmamızda yüksek gelirli, orta üst gelirli
ve düşük orta gelirli ülkeler için kamu harcamaları ve ekonomik büyüme arasındaki
ilişki incelenmiştir. Çalışmada ARDL (Autoregresive Distribute Log) yaklaşımı
kullanılarak bu ülkeler bakımından kamu harcamaları ve ekonomik büyüme
arasındaki ilişki test edilmiştir.
When we examine the history of economics, we observe that classical economics
advocate limited state, i.e. state’s delivering only certain services, while modern
economic thought puts additional burdens to the state. Thus, while classical
economists advocate limited public spending, modern economists argue for more
extensive public spending. When we look at the historical process related with public
spending, we see that significant studies in this field started to be engaged in 19th
century. German economist A. Wagner, in his studies that cover several countries,
confirmed that public spendings have increased on a regular base. Assuming that this
increase a general fact, this increase is defined as Wagner’s Law. Later, a lot of
scientist engaged in studies on this topic. Constant increase of public spending raised
a question of whether this increase is real or numeric. Real increase in the public
spending is called increase in real, numeric increase is called as increase in
appearence. Public spending is one of the tools of state intervention. Economists, on
a constant base, have been questioning the extent of usage of this tool. Economists,
in their studies, detected relation between public spending and economic growth.
Economic growth is a phenomenon that promotes higher quality of goods and
services provided to society, and strenghtens country in economic and social terms.
The real increase and increase in appearence have different impacts on economic
growth.
The goal of the study is to put concepts of public spending and economic growth in a
theoretical context, and to analyze the effects of public spendings in developed and
developing countries. In our study, the relation between public spending and
economic growth in high income, middle income and low income countries. In the
study, the relation between public spending and economic growth is tested and
concluded through adoption of Autoregresive Distribute Log approach.