Özet:
Müslüman Türkler'in Kayseri’ye ayak basmalarıyla birlikte, kültür ve medeniyet eserlerini ortaya koymaya başlamışlardır. Taşın ölümsüz olması sebebiyle, kale, han, medrese, cami, çeşme, kümbed gibi mimari eserlerini taşlardan yapmışlardır. / "Li-Kulli Makamın, Mekal." sözü ( her yerde söylenmesi gereken bir söz vardır) gereğince, bu eserlerin kitabe v. b. uygun yerlerine ayet ve hadisler yazmışlardır.
Son 1000 yılda, Kayseri il sınırları içinde, yıkılmış ve ayakta duran 100 küsur eseri inceleyen araştırmacı/yazar, 70 küsur ayet ve bir düzine hadis tesbit etmiştir. Bu ayet/hadislerin geçtiği mimari eseri kısaca tanıttıktan sonra, ayet/hadisin geçtiği mekanı, bu kutsal sözlerin neden buraya yazıldığını, mana ve önemini, olabildiğince yorumunu yaparak, halkımızın bilgisine sunmuştur. Böylece, bakıp da görmediğimiz, görüp çözemediğimiz pek çok tarihi mekanda geçen arabca/ osmanlıca yazılar bizimle tanışır/konuşur hale gelmiştir.