Özet:
Geçmiş yüzyılda iki devrime ve birçok formda siyasi ve sosyal harekete sahne olan İran uluslararası birçok müdahale ve yaptırıma maruz kalmış ve sayısız kez iç karışıklık yaşamıştır (Gohardani ve Tizro, 2019: Önsöz). İran, Ortadoğu Bölgesi’nin stratejik önem taşıyan konumuyla gerek tarihsel mirası ve devlet geleneği gerekse İslam Dünyası içerisinde farklılaşan mezhep yapısıyla kendine özgü bir yapı sergilemektedir. Siyaset bilimciler için birçok kavram ve kuramın sorgulandığı “nev-i şahsına münhasır” bir devlettir. İran’ın toplumsal ve siyasal yapısını mevcut kavram ve yaklaşımlar çerçevesinde analiz etme güçlüğü İran’ı ayrıntılı bir incelemeye tabi tutmayı gerektirmektedir. Bu bölümün amaçlarından bir diğeri de İran’ın kendine özgü koşullarını doğru biçimde okuyarak, Batı merkezli kavram ve kuramları sağlıklı bir zeminde irdeleyebilmektir. Oryantalizm tuzağına düşmeden ama evrensel kriterleri de göz ardı etmeden siyasal yapı ve kurumları olabildiğince objektif bir biçimde değerlendirebilmek çalışma için büyük önem taşımaktadır.
Çalışma, klasik şablonlarla, dar kapsamlı, yüzeysel genellemelere hapsetmeden, İran’ı -temel siyasi, iktisadi ve kültürel unsurlarını ve bu unsurların pratikte birbirleriyle eklemlenme tarzını da ele alarak- evrenselden kopmadan ama özgün olan yönlerini de doğru biçimde okuyarak ortaya koyma çabasıyla diğer çalışmalardan ayrışmaktadır.