Mizah, hayatın gülünç ve anlamsız taraflarını değerlendirip sergileyebilme yetisidir,
insana özgü olmakla birlikte toplumsal bir olgu olarak bilişsel, duyuşsal ve
davranışsal özellikler gösterir. Toplumdaki uyumsuzlukları, salt yıkıcılıktan ziyade
ince bir nükte ve iyileştirici bir söylemle ortaya çıkarmaktadır. Toplumların mensup
olduğu birçok değişkene (dil, din, coğrafya, iklim, kültür vb.) bağlı olarak farklılık
gösteren ve karaktere bürünen mizah, sözlü, yazılı ve görsel olarak bünyesinde
birçok tür barındırmaktadır. Her türlü toplumsal ve ideolojik temanın işlenebildiği
mizah türleri aynı zamanda birey-toplum ve birey-birey ilişkisini diri tutan
hassasiyetlerin de ele alınabilmesine olanak sağlamaktadır.
Çalışmada örnek metinlerden hareketle Uygur halk mizahı içerisinde sözlü yaratım
ve aktarımdan beslenen latife, çakçak, yumur, laf, kızık ve kikas gibi anlatmalık
türler ele alınmış olup Uygur halk mizahı içerisinde ön plana çıkan Nasreddin
Ependi, Seley Çakkan, Molla Zeydin ve Hisam Kurban gibi mizah icracıları tanıtılıp
değerlendirilmekte ve işlevleri ele alınmaktadır. Ayrıca Uygur toplumunun kolektif
belleğinde nesilden nesle aktarılan mizah icracıları ve biyografilerine dikkat
çekilmeye çalışılmaktadır.
Humor is the ability to evaluate and display the ridiculous and meaningless aspects
of life, as it is unique to human, it shows cognitive, affective and behavioral features
as a social phenomenon. It reveals incompatibilities in society with a subtle nuclear
and healing discourse rather than mere destructiveness. The humor, which varies
depending on the many variables (language, religion, geography, climate, culture ...
etc) and which takes on the character, contains many genres in oral, written and
visual form. The types of humor, in which all kinds of social and ideological themes
can be processed, also enable the sensitivity to keep the individual-society and
individual-individual relationship alive.
In the study, based on the sample texts, the narrative genres such as latife, çakçak,
yumur, laf, kızık ve kikas; humor performers such as Nasreddin Ependi, Seley Çakkan,
Molla Zeydin ve Hisam Kurban which are fed by verbal creation and transfer in
Uyghur folk humor, are introduced and evaluated and their functions are discussed.
In addition, it is tried to draw attention to the humor performers and biographies of
the Uyghur society that are passed down from generation to generation in the
collective memory