Bu araştırmanın amacı ailenin, çevrenin ve özyeterlik algılarının bireyin yaşamına, başarılarına, algılarına, kısacası hayatının tüm aşamalarına ve yönelimlerine etkisinden hareketle Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'na bağlı kurumlarlarda ve ailelerinin yanında kalan ortaokul öğrencilerinin Türkçe dersi özyeterlik algılarının karşılaştırılmasıdır. Araştırmanın betimsel boyutunda veri toplama aracı olarak Durukan ve Maden (2015) tarafından öğrencilerin Türkçe dersi özyeterlik algılarını belirlemek amacı ile geliştirilen "Türkçe Dersi Özyeterlik Algısı Ölçeği" ve araştırmacılar tarafında geliştirilen "Kişisel Bilgi Formu" kullanılmış; ortaya çıkan durum "Ders sürecine yönelik önyargılara kapılma", "Performans gösterme ve yardım etme", "Konuları anlayamamaktan korkma ve endişelenme", "Çalışmayı, araştırmayı sevme" ve "Kendine güvenme" faktörlerinden aldıkları puanlar, bu faktörler bünyesinde yer alan maddelerde verilen cevaplar ve kişisel bilgiler formunda yer alan cevaplar kullanılarak saptanmıştır. Araştırmada veriler Ankara, Adana, Trabzon, Samsun, Erzurum, Elazığ, Kırşehir, Şanlıurfa, İstanbul, Çanakkale, İzmir, Eskişehir ve Nevşehir illerindeki Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'na bağlı kurumlardan 207 öğrenci ve aileleri ile birlikte kalan 202 ortaokul öğrencisi olmak üzere toplamda 409 öğrenciden elde edilmiştir. Ortaokul öğrencilerinin Türkçe dersi özyeterlik algılarının nasıl olduğuna dair elde edilen sonuçlar değerlendirildiğinde Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'na bağlı kurumlarda kalan öğrencilerin ders sürecine yönelik önyargılara kapılma durumlarını yansıtan maddelerde aieleleri ile birlikte kalan öğrenciler kıyaslandığında bu kurumlarda kalan öğrenciler aleyhine anlamlı farklılık dikkat çekmiştir. Performans gösterme ve yardım etme durumlarını yansıtan maddelerde de tıpkı ders sürecine yönelik önyargılara kapılma sürecinde olduğu gibi olumlu anlam içeren maddelerde ailelerinin yanında kalan öğrencilerin ortalamalarının yüksek çıktığı görülürken, olumsuz anlam taşıyan maddelerde istisnasız kurumlarda kalan öğrencilerin ortalamalarının yüksek çıktığı gözlemlenmiştir. Aynı durumun öğrencilerin Türkçe özyeterlik algılarını yansıttığı düşünülen konuları anlayamamaktan korkma ve endişelenme, kendine güvenme, çalışmayı araştırmayı sevme durumlarında da istisnasız her maddede gözlenmesi son derece dikkat çekici ve anlamlı bulunmuştur. Araştırma sonucunda Türkçe dersi özyeterlik algıları açısından araştırmaya katılan erkek ve kız öğrenciler arasında "çalışmayı, araştırmayı sevme" faktöründe kızlar lehinde anlamlı farklılık bulunmuştur. Bu duruma göre ortaokul çağındaki kız öğrenciler erkek öğrencilere kıyasla çalışmayı, araştırmayı daha çok sevdikleri yönünde görüş bildirmişlerdir. Araştırma sonucunda Türkçe Türkçe dersi özyeterlik algıları açısından araştırmaya katılan ailelerinin yanında kalan öğrencilerden alınan yanıtlar katılımcıların cinsiyet değişkenine göre incelendiğinde performans gösterme ve yardım etme, çalışmayı araştırma sevme düzeyleri açısından kız öğrencilerin lehine anlamlı farklılık olduğu sonucuna ulaşılırken ders sürecine yönelik önyargılara kapılma düzeyleri yönünden erkek öğrencilerin lehine anlamlı farklılık olduğu görülmektedir. Kuruluşlarda kalan öğrencilerde ise bu farklılığın sadece çalışmayı, araştırmayı sevme düzeyinde olduğu bulunmuştur. Araştırmaya katılan öğrencilerin yaşı arttıkça "konuları anlayamamaktan korkma ve endişelenme" faktöründeki ortalamanın arttığı, "çalışmayı, araştırmayı sevme", "kendine güvenme" faktöründeki ortalamaların ise azaldığı ve bu farklılığın istatistiksel olarak anlamlı olduğu saptanmıştır. Öğrencilerden alınan yanıtlar sahip olunan kardeş değişkenine göre incelendiğinde "ders sürecine yönelik önyargılara kapılma", "konuları anlayamamaktan korkma ve endişelenme" faktörlerinde kardeş sayısına göre 12 yaş ve 14 yaş öğrencilerde anlamlı düzeyde farklılıklar saptanmıştır. Ailelerinin yanında kalan ortaokul öğrencilerinde yaş değişkeninde bahsedilen farklılaşma görülürken Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'na bağlı kuruluşlarda kalan öğrencilerde görülmemektedir. Yapılan istatistiksel işlemler sonucunda Türkçe dersine yönelik ön yargılara kapılma, konuları anlayamamaktan korkma ve endişelenme düzeyleri yönünden Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'na bağlı kuruluşlarda kalan öğrencilerin ortalamalarının anlamlı düzeyde yüksek bulunduğu görülürken; çalışmayı, araştırmayı sevme, kendine güvenme düzeyleri yönünden ailelerinin yanında kalan öğrencilerin ortalamalarının anlamlı düzeyde yüksek olduğu saptanmıştır. Katılımcıların verdikleri yanıtlardan yola çıkılarak yapılan istatistiksel işlemler sonucunda iki grubun performans gösterme ve yardım etme düzeyleri arasında bir fark bulunmamıştır. Genel anlamda kurumlarda kalan öğrenciler ile aileleriyle birlikte kalan öğrencilerin Türkçe dersi özyeterlik algıları değerlendirildiğinde aileleri ile birlikte kalan öğrencilerin lehine anlamlı farklılıklar saptanmıştır.
The aim of this research is to compare the self-efficacy perceptions of the Turkish language lessons of the secondary school students staying in the institutions affiliated to the Ministry of Family and Social Policy and their families in the light of the perception of the family, the environment and the self-efficacy perceived by the individual's life, achievements, perceptions, in short all the stages and orientations of his life. In the descriptive dimension of the research was used as a data collection tool The "Personal Information Form" developed by the researchers and "Turkish Lesson of Self-Efficacy Perception Scale" developed by Durukan and Maden (2015) with the purpose of determining the self-efficacy perceptions of the students in the Turkish lesson. The situation that arises is determined which "points of prejudice against the lecture process", "showing and helping performance", "fear and worry not to understand the subjects", "points to be taken by the factors of working, researching" and "confidence" factors, And by using the answers contained in the personal information form. data In the survey were obtained 207 students from the institutions affiliated to the Ministry of Family and Social Policy and 202 middle school students with their families in the provinces of Ankara, Adana, Trabzon, Samsun, Erzurum, Elazığ, Kırşehir, Şanlıurfa, Istanbul, Çanakkale, İzmir, Eskişehir and Nevşehir in total 409 students. As a result of the analysis of the data obtained about the research, The Turkish lessons of the middle school students staying in the institutions affiliated to the Ministry of Family and Social Policy and staying with their families are composed of the sub-factors included in the self-efficacy perception scale, A statistically significant difference was found in favor of the students who stayed with their parents among the "prejudice against the lecture process", "fearless and worried about understanding the topics", "working, researching liking" and "confidence" factor averages. That is to say that the level of "self-confidence" for this course is higher than the students who stay with their families and that the level of "worrying and worrying about not understanding the subjects" is worse for the Turkish lesson than the students staying in the Ministry of Aie and Social Policy, They are more likely to reach research. That is, the level of "worrying and worrying about not understanding the subjects" for the Turkish lesson is lower than that of the students staying in the Ministry of Family and Social Policy of the students staying with their families and that their "self confidence" feelings for this lesson are higher than those left in the institutions, They are more likely to reach research. The difference between the mean scores of the two groups was not statistically significant in terms of "performing and helping". As a result of the study, there was a meaningful difference in favor of girls in the "love to work, research" factor between male and female students who participated in the research in terms of self-efficacy perceptions. According to this situation, female students in the middle school age were more likely to work and study more than boy students. As the age of the students increased, the average of the "do not worry about things and do not worry about them" increased, and the statistical significance of the differences was found to be "working, studying" and "self-confident". When the responses from the students were analyzed according to the sibling variable, significant differences were found according to the number of siblings in terms of "prejudice against the lecture process", "fearless and worrying". As a result of the statistical procedures performed, it is seen that students who belong to the Ministry of Family and Social Policy are significantly higher than the average level of the students staying in the neighborhood of their families due to their prejudiced attitudes towards Turkish lesson, the level of fear and apprehension, it was found to be high. As a result of the statistical process from the responses of the participants, there was no significant difference between the performance levels of the two groups. In general terms, when the self-efficacy perceptions of Turkish students were assessed by the students staying in institutions and the students who remained with their families, significant differences were found favorably with their families.