Georgio de Chirico’nun zaman algımızı şaşkına çevirdiği metafizik mekânlarında, Antik Yunan ve Roma yapılarıyla birlikte mitolojik konular da tuvaldeki zaman diliminde kendilerini var etmişlerdir. Chirico, birbiriyle ilgisiz görünen nesneleri ve mekânları resimlerinde bir araya getirerek kullanmasıyla Sürrealist kuşağı etkilemiştir. Chirico’nun resimlerinde mitolojik figürleri bulabiliriz. Her ne kadar bu figürlerin çıkışı mitolojiye dayandırılsa da, mitoloji ile ilgilenen İsviçreli Arnold Bocklin’in resimlerinden etkilendiği anlaşılmaktadır. Chirico’nun resimlerinin çoğunda klasik köklerin çarpıcı derecede belirgin olduğu görülür. Bu makale, Chirico’nun resimlerindeki alt metinleri ve görsel anlatım dilini inceleyerek resimlerde kendini var eden mitolojik temalar ve melankoliyi ortaya koymayı amaçlar.
In the metaphysical spaces/places where Georgio de Chirico astonishes our perception of time, Ancient Greek and Roman buildings as well as mythological themes create themselves in the period of time on the canvas. Chirico also impresses the Surrealist generation by bringing together and using, in his paintings, the objects and spaces/places which seem to be irrelevant to each other. We can find the mythological figures in Chirico’s paintings. Even though the emergences of these figures are based upon the mythology, it seems he impressed from the paintings of Swiss Arnold Bocklin who is interested in mythology. In most of Chirico’s paintings, the classical roots are seen to be dramatically apparent. This article aims to reveal the mythological themes and melancholy, which create themselves in the paintings, by examining the sub-texts and visual expression language in his paintings.