Araştırmanın amacı; televizyon reklamlarında algılanan etiksel faktörleri belirlemek ve demografik özelliklerine göre katılımcıların etiksel faktörleri algılamalarında farklılık olup olmadığını tespit etmektir. Bu amaçla, Nevşehir Hacı Bektaş Veli (HBV) ve Niğde Üniversitelerinde çalışan 460 personele yönelik bir araştırma yapılmıştır. Elde edilen veriler SPSS 22.0 hazır paket programında değerlendirilmiştir. Verilerin değerlendirilmesinde faktör analizi, manova analizi ve bazı tanımlayıcı istatistiklerden faydalanılmıştır. Araştırmadan elde edilen başlıca bulgular şu şekilde sıralanabilir: Faktör analizine göre reklamda etik algılamalar ile ilgili erkek, kadın ve çocuk manipülasyonu,
sosyal ve dil, aldatma ve yanıltma ve aşırı tüketim ve seçim hakkı faktörleri saptanmıştır. Gelir durumu ve çalıştıkları üniversite değişkenlerine göre katılımcıların algıladıkları etik faktörler farklılaşmaktadır. Kısaca, alt ve üst gelir grupları ve Nevşehir HBV üniversitesi
çalışanları reklamlara çok daha eleştirel yaklaşmaktadırlar. Ayrıca reklam etiğiyle ilgili katılımcıların en çok algıladıkları sorun, reklamların çocuklara yönelik olumsuz etki oluşturmasıdır.
The aim of the study is to determine ethical factors perceived for the television advertisements and detect whether there is a difference among participants in terms of perceiving ethical factors. For this purpose, this study has been conducted with the participation of 460 staff working in Niğde and NevĢehir Hacı BektaĢ Veli University. The data obtained has been evaluated with the help of SPSS 22.0. Factor, Manova and some descriptive statistics were used while evaluating the data. The results obtained from the study can be written as follows: According to factor analysis, deceiving and misguiding, man, woman and child manipulation, social and language, overconsumption, right of choice factors were detected with regards to ethical perception for advertisement. Perceived ethical factors of the participants are different according to their income and workplace variables. In short, staff working in NevĢehir Hacı BektaĢ Veli University and the groups having low and high level of incomes is more critical of advertising. The most perceived issue by the participants with regards to advertisement ethics is that they have adverse effects on children.