Özet:
Göçerevli (konargöçer, göçebe, atlı göçebe) bir hayat tarzına sahip olan Türklerin tarih boyu doğa ile iş birliği içinde hayatlarını sürdürdükleri, temel geçim kaynakları olan hayvanlarla birlikte bir yaşam mücadelesi verdikleri ve özellikle evcilleştirdikleri hayvanlarla ortak yaşam alanını paylaştıkları görülmektedir. Bu yakınlık söz varlığına da yansımış; hayvanlarla ilgili sözcükler, deyimler, atasözleri ve mecazlı söyleyişler dilde vücut bulmuştur. Birçoğu bugün ölçünlü dilde bulunmayan bu dil ögelerine kırsal bölge ağızlarında sıkça rastlanmaktadır. Değişen hayat şartları nedeniyle köyden kente göçlerin yoğunlaştığı ve hayat biçiminin de farklılaştığı görülmektedir. Doğa ve doğadaki canlılarla kurulan bağın azalması, geçim kaynağının değişmesi, hayatta kalma mücadelesini ve gereksinimlerini doğa ile uyumlu bir biçimde sağlayan insanın kentleşme ile birlikte doğadan ve dolayısıyla hayvanlardan uzaklaşmasına neden olmuştur. Değişen yaşam biçiminden kaynaklanan bu uzaklaşma dilde de kendini göstermiştir. Özellikle hayvanlarla ilgili kavram çeşitliliğinin azalmasına, böylece bu kavramları karşılayan sözlerin işlevsizleşmesine ve kullanımdan düşmesine neden olmuştur. Bu duruma, kavram körelmesi adı verilmiştir. Bu çalışmada Kastamonu ili, Araç ilçesine bağlı bulunan Sofçular köyü ağzında, bölge insanının sıkı ilişki içinde olduğu hayvanlarla ilgili kavramlar derlenerek bu dil ögelerinin köyden kente yoğunlaşan göçler ve buna bağlı olarak değişen hayat şartları ve kültür içerisinde ölçünlüleşen dildeki durumları üzerinde durulmuştur. Bu dil ögelerinin kent kültürü ile birlikte kullanımdan düşmeye başlaması ve körelmesi, bu kullanımdan düşen sözlerin anlamlarının başka sözcüklerle telafi edilmeye başlanması çalışmanın konusunu oluşturmaktadır.