Yabancılara Türkçe öğretimi son yıllarda artarak devam eden bir talep kazanmıştır. Bu durumun oluşmasında, Yunus Emre Enstitüsü, Türk İşbirliği Koordinasyon Ajansı (TİKA), Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları (YTB) ve Türkiye Maarif Vakfı gibi kurumların çalışmaları etkili olmaktadır. Bu kurumların Türkiye dışında yaptığı çalışmalar hem ilgili ülkelerde hem de Türkiye'de Türkçeye olan ilgiyi artırmaktadır. Bu planlı çalışmalara ek olarak yakın zamanda komşu ülkelerde yaşanan siyasi belirsizlikler ve insani krizler sonucu ülkemize çok sayıda göçmen ve sığınmacı gelmiştir. Bu insanları yeni toplumlarına alışabilmesi ve genç yaştaki göçmen ve sığınmacıların okullaşması için Türkçe öğretimi ciddi bir önem arz etmektedir. Türkçenin yabancı dil olarak öğretilmesine ek olarak ikinci dil veya eğitim dili olarak öğretilmesi de söz konusu olmaktadır. Hedef kitlelerin Türkçe öğrenme sebepleri farklılık gösterdiği için dil öğretim amaç ve programları da farklılık yaratmaktadır. Bu sebeple mevcut dil öğretim yöntem, materyal, öğretim elemanı gibi unsurlar yetersiz görülmektedir. Bu amaçla hazırlanan bu çalışma, özellikle Avrupa ülkelerinde göçmen öğrencilere yönelik dil öğretim uygulamalarını inceleyerek Türkiye için yeni ve faydalı fikirler üretmeyi amaçlamaktadır. Bu çalışmada Avrupa'nın en çok göçmen nüfusa sahip ülkelerindeki, program uygulamaları, materyal geliştirme çalışmaları, öğretmen yetiştirme ve idari yapılanmaları gibi durumlar incelenmiştir. İncelemeler sonucunda farklı uygulamalara rastlanılmıştır. Bu farklılıkların temel sebebi, göçmen kişilerin kaynak ülkeleri, yaşları ve ev sahibi ülkeye geliş sebepleri olduğu görülmüştür. Çalışmada elde edilen bir diğer bulgu ise göçmen öğrencilerin dil öğrenim sürecinde en etkili ve verimli yöntemin, göçmen öğrencilere ayrıştırılmış sınıflarda veya okullarda dil öğretimi yerine doğrudan örgün eğitime dâhil edilerek dil öğretimi yapılmasıdır. Dil öğretiminde uygulanacak öğretim programı öğrencinin yaşına ilgili sınıf kazanımlarına uygun olmalıdır. Tek bir program tüm yaş ve sınıf seviyeleri için uygun olmayacaktır. Dil öğretiminin belki en önemli unsuru öğretim elamanının yetiştirilmesidir. Öğretim elamanı sadece Türkçe bilgisi ile değil aynı zamanda farklı kültürlerden gelen öğrenciler ile çalışabilme, onları anlayabilme gibi beceriler ile de donatılmalıdır.
The teaching of Turkish language to foreigners has gained momentum in recent
years. The formation of the Institute of Yunus Emre, the Turkish International
Cooperation Coordination Agency (TIKA), the Turks Abroad and Related
Communities (YTB) is the result of the work of institutions such as the Ministry of
Education Foundation. These institutions both in the country concerned and in
Turkey are increasing interest in teaching Turkish to foreign nationals. In addition to
these planned studies, political immigration and humanitarian crises in the
neighbouring countries have recently brought many immigrants and asylum seekers
to the country. Teaching Turkish language is of great importance for the adaptation
of these people to their new societies and to the schooling of young immigrants and
asylum seekers. In addition to teaching the Turkish language as a foreign language, it
is also taught as a second language or an education language. Language teaching
objectives and programs are also different because the reasons for learning Turkish
differ for the target groups. For this reason, elements such as language-teaching
methods, materials, and teaching elements may be inadequate. This study aims to
produce new and useful ideas by examining language-teaching for immigrant
students in other European countries. In this study, program implementations,
material development studies, teacher training and administrative structures in the
countries with the most immigrants in Europe are examined. As a result of the
examination, different applications are found. The main reason for these differences
is the fact that immigrants differ in their origin, ages and reasons for their arrival in
the host country. Another finding in the study is that the most effective and
productive method of immigrant students' language learning process is language
ix
teaching by including structured education directly in classrooms specifically for
immigrant students or in schools instead of in language teaching facilities. The
curriculum to be applied in language teaching should be appropriate to the classroom
achievements related to the age of the student. A single program will not be suitable
for all age and class levels. Perhaps the most important element of language-teaching
is the training of the teaching staff. The teaching staff should be equipped not only
with the knowledge of Turkish but also with the ability to work with and understand
students from different cultures.