Özet:
Türk kültür ve edebiyat tarihinde sözlü kültür şeklinde gelişen Türk mizahı, 19. yüzyılın son çeyreğinde Teodor Kasap tarafından çıkarılan Diyojen adlı mizah gazetesiyle birlikte yazılı mizaha dönüşmeye başlar. 1908’de Meşrutiyet’in ilanı ise mizah tarihi açısından önemli bir sürecin başlangıcı olur ve mizah süreli yayınlarının sayısında ciddi bir artış görülür. Toplum hangi alanda değişme ya da sarsıntı yaşıyorsa o alan, mizahı besleyen unsurlardan sayılır ve gündemin etkisinde içeriğini oluşturan mizah süreli yayınları toplumu anlamak için önemli bir araç kabul edilir. Mizah, gazeteler aracılığıyla gelişimini sürdürmeye devam ederken, sözlü mizah geleneğinde yer almayan karikatür gibi yeni bir mizah türü ortaya çıkar. Yazı ve çizginin ön plana çıkmaya başladığı bu süreçte mizah gazeteleri, kaliteli mizah yazar ve çizerlerin yetiştirildiği önemli bir eğitim kurumu ve uygulama alanı olur. Bu çalışmada Baha Tevfik’in mizahî gazetecilik anlayışının tespiti, yazarın seri niteliğinde çıkardığı mizah gazetelerinin içeriği incelenerek hangi konulara ağırlık verdiği, gazetelerin mizahî unsurlarının nasıl oluşturulduğu, sözlü kültürün mizah süreli yayınlarındaki etkisinin tespit edilmesi ve eşek figürüyle ilgili unsurların halkbilimi açısından değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Yazarın 1910-1912 yılları arasında çıkardığı, birbirinin devamı niteliğindeki, Eşek, Kibar, Malum, Yuha adlı mizah gazetelerinin ilgili bölümleri Osmanlıcadan Latin harflerine aktarılarak Türk kültür dünyasının bu gazetelerden haberdar olması sağlanmış ve çalışmanın malzemesini oluşturan mizah gazeteleri incelendiğinde şekil ve içeriğinin eşek teması üzerine kurulduğu ve mizahî unsurlarında halk edebiyatı mizah türlerinden fıkranın ağırlıklı olarak kullanıldığı görülmüştür. Özellikle eşekle ilgili olan bu veriler, eşek imgesi üzerinden toplumsal belleğin biriktirdiklerini ortaya koymaktadır. Serinin ilki olan “Eşek” kapatıldığı için farklı adlarla yayımlanmak zorunda kalan ancak asıl adı “Eşek” olan ve logolarında, insan vücudunun eşek kafasıyla birleştirilmesiyle oluşturulan karikatürlerin kullanıldığı gazetelerin yeni suretleri; mizahı, halk edebiyatı ürünleri aracılığıyla eşek figürü üzerinden sağlamıştır. Bu gazetelerden tespit edilen eşekle ilgili fıkralarda gülmeye neden olan durumlar gülme teorileri açısından değerlendirilmiştir. Gazetelerin bilinirliğinin artırılması ve içeriği hakkındaki tespitler Türk kültür tarihi açısından önemlidir. Cumhuriyet dönemi mizah anlayışının oluşmasında önceki dönemlerin etkisinin daha iyi anlaşılabilmesi ve dönemlere göre mizah süreli yayınlarının nasıl bir gelişme/değişme gösterdiğinin belirlenebilmesi için bütünü oluşturan parçaların incelenmesi önem arz etmektedir.