Özet:
Bu çalışmada Kur’an’ı tefsir etme yöntemlerinden biri olan
Kur’an’ı Kur’an ile tefsir etme yöntemi ele alınmıştır. Kur’an’ın
konularına göre tertip edilmiş bir kitap olmadığı göz önüne alınırsa,
onun kendi bütünlüğü içinde anlaşılması, akla ve muhakemeye önemli
ölçüde ihtiyaç gösteriyor demektir. Aklın bu konudaki fonksiyonu,
Kur’an parçaları arasında esasen mevcut olan irtibatları tespit etmek ve
bu parçalardaki açıklayıcı unsurları bulup çıkartmaktır. Ayetler
arasındaki bağlantıyı tespit etmek ise Kur’an’a ciddi bir vukufiyeti
gerektirmektedir. Bu yöntem ilk dönemlerden beri uygulana gelen bir
yöntemdir. Hatta İbn Teymiyye tarafından tefsirde en doğru metot
olarak nitelenmektedir. Bu şekildeki bir niteleme bu yöntemle varılan
sonuçların tartışmasız kabul edilebilir anlamına gelmemektedir. Çünkü
varılan sonuçlar bir anlamda müfessirin dirayetine ve içtihadi bir
olguya dayanmaktadır. Kur’an bütünlüğünü esas aldığını iddia eden
birçok müellifin farklı sonuçlara varmış olmaları bu tezi destekler
mahiyettedir. Yapmış olduğumuz bu çalışmanın ana eksenini bu
yöntemin son dönem uygulayıcılarından bir olan Mehmet Okuyan’ın
Kıraat yayınları tarafından beş cilt olarak yayınlanan “Beyanatu’l
Furkan” adlı eseri oluşturmaktadır. Okuyan’ın eserinde uyguladığı bu
yöntemle açıkladığı ve genelde mevcut olan yorumlardan farklı yorumlar
yaptığı ayetlerden örnekler sunulmuştur. Bu örneklerin içerik açısından
sıhhatinden ziyade metodik anlamda izlenen yol ve yönteme dikkat
çekilmiştir. Bunu yaparken de içeriğe yönelik bazı tespit ve
değerlendirmeleri yapmayı da ihmal etmedik.