Özet:
Amaç: Bu çalışmanın amacı; radyoopak ve radyolüsent görüntü
veren lezyonların Konik Işınlı Bilgisayarlı Tomografi (KIBT) ile elde
edilen görüntüler üzerinde bu lezyonların karakteristik radyografik
özelliklerinden yararlanarak lokalizasyonlarını, hangi yaş ve cinsiyet
aralığında daha sık görüldüğünü belirlemektir.
Gereç ve Yöntemler: Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Diş
Hekimliği Fakültesi’ne 2016-2018 yılları arasında teşhis ve tedavi
amacıyla başvuran 1000 hastanın retrospektif olarak KIBT
görüntüleri incelenmiştir. Çalışmamızda lezyonların histopatolojik
tetkikleri kullanılmamış olup lezyonların karakteristik radyografik
görüntüleri göz önünde bulundurulmuştur. Lezyonlar lokalizasyon,
yaş ve cinsiyet olarak sınıflandırılmıştır.
Bulgular: Radyoopak veya radyolüsent lezyon varlığı tanısı
konmuş 1000 hastanın 89’u (% 48.4) kadın olup, 95’inin (% 51.6)
erkek olduğu saptanmıştır. Radiküler ve dentigeröz kistler sırasıyla
en çok gözlenen radyolüsent lezyonlar olmuştur. Çalışmamızda en
çok rastladığımız tümöral oluşum odontomalardır.
Sonuç: Radyoopak ve radyolüsent lezyonlar kist, tümör,
kemiklerdeki displazik değişimler ve metabolik hastalıklar sonucu
oluşabilir ve bu lezyonlar hastada estetik, fonksiyon ve fonasyon
açısından sorunlara neden olabilmektedir. Rutin muayene
esnasında alınan radyografilerde tesadüfi olarak kemik patolojileri
tespit edilebilir ancak bazen de panoramik radyografilerde görülen
distorsiyon, magnifikasyon ve süperpozisyon gibi durumlardan
dolayı lezyonlar gözden kaçabilir ve tam anlamıyla teşhis
edilemeyebilir. Bu nedenle KIBT gibi üç boyutlu görüntüleme
teknikleri diş hekimlerine teşhis için daha güçlü bir olanak
sağlamaktadır. Teşhisin daha hızlı ve kesin bir şekilde konması ile
tedavinin de eş zamanlı bir şekilde daha kolay ve erken yapılması
sağlanmış olmaktadır.