Özet:
Likya Bölgesi sahip olduğu tarihi ve doğal zenginlikleriyle Anadolu uygarlıkları içerisinde önemli bir konuma sahiptir. Herodot Likya halkının Girit’ten göç ettiğini belirtmiştir. Homeros’un İlyada Destanı’nda Likya ordusunun Troya savaşlarında Sarpedon önderliğinde Akhalara karşı kahramanca mücadelesi anlatır. Hem Hitit tabletleri hem de mısır hiyerogliflerinden Likya ordusunun Kadeş Savaşı’nda Hititlerin yanında savaştığı da bilinmektedir. Likya halkının Demirçağ öncesinde bu topraklardaki varlığı yakın zamana kadar arkeolojik buluntularla belgelenememiştir. Dolayısıyla kendilerine özgü bir dili ve sanatı olan Likyalıların tarihsel geçmişi hakkında farklı görüşler ortaya atılmıştır. Tlos Antik Kenti ve yakın çevresindeki Tavabaşı - Girmeler mağaralarında yapılan araştırmalar Likya Bölgesi’ndeki yaşamın Hititler zamanından daha önce başladığını göstermiştir. Tlos kent merkezinde yürütülen kazı çalışmaları esnasında Kalkolitik Dönem ve Tunç Çağına ait yerleşim kalıntılarına ulaşılmıştır. Girmeler Mağarası önünde tespit edilen höyükteki en erken yerleşim katmanı seramiksiz Neolitik Dönem’e tarihlenmektedir. Tavabaşı mağaraları da benzer şekilde Neolitik Dönem’den itibaren bölge insanının sosyal yaşam detaylarını içeren arkeolojik veriler sunmaktadır. Mağaraların dış yüzeylerinde bulunan farklı ikonografideki kaya resimleri prehistorik dönemlere ait Tavabaşı yerleşiminin önemli kanıtlarındandır.