Özet:
Günümüz kentsel alanlarında gerçekleştirilen doğa karşıtı yapılanma ve faaliyetler beraberinde çeşitli ekolojik sorunların ortaya çıkmasında etkili olmaktadır. Kısa vadede ekonomik girdi elde edebilmek amacıyla ortaya konan yanlış politikalar ile sorunlara sadece geçici çözümler bulunurken söz konusu sorunların daha da büyümesine neden olmaktadır. Özellikle nitelikli açık yeşil alanların giderek yerini sert yüzeylere bırakması mevcut kentsel planlama yaklaşımlarının çevre dostu yaklaşım odaklı olmasında itici bir güç olmuştur.
Kentsel bir alanda nitelikli yeşil alanların azlığı veya yetersizliği kent insanının yaşam kalitesini düşürmekte, toplumların sosyal yapısını olumsuz yönden etkilemekte ve o kenti ekonomik, sosyal ve kültürel açıdan dezavantajlı konuma sokmaktadır. Özellikle kozmopolit ve büyükşehirlerde monotonlaşan yaşam döngüsü içerisinde stresten uzak kaliteli zaman geçirilebilecek bu tür alanlara eskisinden daha çok ihtiyaç vardır. Bu nedenle yapılı çevredeki yeşil alan miktarını artırabilmek için birtakım çözüm yolları aranmış ve aranmaya da devam edilmektedir. Son yıllarda bilhassa kısıtlı alanlara sahip kentlerde sıkça kullanılmaya başlanan yeşil çatı ve dikey bahçe uygulamaları bu çözüm yollarından birisidir.
Gerçekleştirilen bu çalışmada yeşil çatı ve dikey bahçe kavramlarının tarihsel gelişimi, özellikleri, uygulama yöntemleri açıklanarak kentsel alanlarda ekolojik parametreler kapsamında sağladığı yararlar ortaya konmaktadır.