Özet:
Son yıllarda çocuk çalışmalarındaki artışla beraber çocuk coğrafyalarına da ilgi artmıştır. Çocuk coğrafyaları, çocuk ve çocukluk kavramına bakışı çeşitlendiren disiplinlerarası bir yaklaşıma sahip olmasının yanında beşeri coğrafya içindeki farklı paradigmaların izini taşır. Bir diğer altı çizilmesi gereken husus ise, iletişim ve ulaşımdaki gelişmelere bağlı olarak ‘hareketlilik’in artması göç çalışmalarına da yansımıştır. Ulusaşırı toplumsal alanlar ya da ulusaşırı mekanlar gibi kavramlar vasıtasıyla bireysel ve toplumsal unsurların sınırları aştığına dair bir vurgu vardır ve özellikle göçmen çocukları bu yeni olgunun en başat unsurudur. Bu bağlamda, bu çalışmanın amacı ulusaşırı mekanlar ve Londra’daki Türk çocuklar arasındaki ilişkinin altını çizmektir. Bir diğer amaç ise, bir çok yer ile bağı olan bu çocukların o yerlere dair duygusal coğrafyalarını bizzat onların sesinden duyma çabasıdır.