Özet:
Neolitik Çağ, göçebe ya da yarı göçebe bir yerleşim modelini benimsemiş, avcı ve toplayıcılığa bağlı bir
besin elde etme stratejisi kapsamında tanımlanabilen insan topluluklarının, zaman içerisinde sürekliliğin temel
alındığı bir yerleşim biçimi içerisinde, bitki ve hayvanların evcilleştirilmesine dayanan bir ekonomik modele
geçişine tanıklık eden, insanoğlunun var oluş öyküsündeki temel bölümlerden biri olarak tanımlanabilir.
Kapadokya Bölgesi, özellikle Yakındoğu Neolitik Çağ’ı kapsamında özel bir konuma sahiptir. Zengin
obsidiyen kaynaklarına sahip olan bu bölge birçok Neolitik Çağ buluntu yerine de ev sahipliği yapmaktadır.
Volkanik bir cam olarak tanımlayabileceğimiz obsidiyen hem dikkat çekici rengi hem de alet üretimine uygunluğu
sebebiyle çağın insan toplulukları tarafından tercih edilen bir hammadde olarak karşımıza çıkmaktadır. Yakındoğu
kapsamında kısıtlı bir yayılım alanına sahip olan obsidiyen için Kapadokya Bölgesi ve Güneydoğu Anadolu
Bölgesi temel kaynaklar olarak tanımlanabilir.
Neolitik Çağ, Seramik Öncesi ve Seramikli Neolitik olarak iki farklı dönem içerisinde değerlendirilmektedir.
Yerleşim stratejileri ve besin elde etme stratejilerinde yaşanan değişimler bu iki farklı dönemin tanımlanmasındaki
temel kriterleri oluşturmaktadır. Göçebe ya da yarı göçebe yaşam tarzından, sürekli yerleşim modeline geçişin
izleri Epi-Paleolitik Dönem’e kadar gitmektedir. Yarı göçebe bir yaşam modelinin benimsendiği Epi-Paleolitik
Dönem’de insan toplulukları yaz aylarında sıcaklıkların daha düşük olduğu yaylalarda kurdukları mevsimlik
yerleşimlerde yaşarken, kış aylarında sıcaklık değerlerinin çevre koşullarına göre daha yüksek olduğu korunaklı
vadi boylarında yeni yerleşimler kurmuşlardır. Seramik Öncesi Neolitik Dönem’de ise “Younger Dryas” sonrası
iklim koşullarındaki iyileşme ile birlikte insanoğlu yılın farklı mevsimlerinde bulunduğu alanı değiştirmeyen,
sürekliliğe dayalı bir yerleşim modelini benimsemiştir. Avcı toplayıcılığa dayanan bir besin elde etme stratejisini
devam ettiren Seramik Öncesi Neolitik Dönem toplulukları zaman içerisinde Seramikli Neolitik Dönem ile birlikte
yıllar boyu edindikleri tecrübeler ışığında bitki ve hayvanların evcilleştirilmesine dayanan bir ekonomik modele
geçiş yapmışlardır.
Kapadokya Bölgesi’nin Neolitik Çağ’ı Aksaray ve Niğde illerinde konumlanan Neolitik Çağ buluntu
yerlerinde, İstanbul Üniversitesi ve Ankara Üniversitesi Arkeoloji bölümlerinin gerçekleştirmiş oldukları
arkeolojik kazılar ışığında tanımlanmaktadır. Aksaray İli’nin 25 km güneydoğusunda Melendiz Çayı kıyısında
bulunan Aşıklı Höyük, özellikle bölgenin Seramik Öncesi Neolitik Döneminin tanımlanmasında ana başvuru
kaynağı olarak kabul edilmektedir. Yerleşimde saptanan mimari buluntuların yanı sıra, ölü gömme adetleri ve
üretim teknolojileri hakkında elde edilen bilgiler Seramik Öncesi Neolitik Dönem yaşam biçiminin anlaşılması
noktasında önemli bilgiler ortaya koymaktadır.
Aksaray ve Niğde illerinde gerçekleştirilen arkeolojik çalışmalar ışığında tanımlanan Kapadokya
Neolitiği kapsamında, Nevşehir İili’nin rolü hakkındaki bilgilerimiz son derece kısıtlıdır. Obsidiyen kaynaklarına
sahip olan bu bölgede sadece arkeolojik yüzey araştırmaları sonucunda saptanan buluntu yerleri bilinmektedir.
Sofular Höyük, Nevşehir İli, Ürgüp İlçesi Sofular Köyü yakınlarında, Kışlacık Deresi’nin 200 m.
uzağında konumlanmaktadır. Prof. Dr. Okşan Başoğlu başkanlığında sürdürülen "Sofular Fosil Lokaliteleri
Kazısı" sınırları içerisinde, Geç Miyosen fosil yatakları üzerinde bulunan Sofular Höyük, 2011 yılında Prof. Dr.
Okşan Başoğlu tarafından bölgede gerçekleştirilen yüzey araştırmaları sonucunda tespit edilmiştir. Höyük
yüzeyinde saptanan yoğun yontmataş ve sürtmetaş buluntular burada bir Neolitik dolgunun var olduğunu ortaya
koymuştur ve tahribatın engellenmesi amacıyla bu alanda bir arkeolojik kazının gerçekleştirilmesi
kararlaştırılmıştır. 2016 yılında Gazi Üniversitesi ve Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Arkeoloji bölümleri
hocalarının katkıları ile höyükte kazı çalışmaları başlatılmıştır. 2016-2018 yılları arasında gerçekleştirilen
arkeolojik kazı çalışmaları sonucunda elde edilen veriler bir çok noktada Aksaray iliİli’nde nde bulunan Aşıklı
Höyük yerleşimi ile benzerlikler göstermektedir. Bu çalışma içerisinde tarih öncesi Aksaray’ın yakın komşusu
olan Sofular Höyük ışığında Aksaray ve Nevşehir bölgelerinin Seramik Öncesi Neolitik Dönem’de ki ilişkileri
hakkında değerlendirmeler yapılacaktır.