Günümüzde sürekli gelişen teknoloji sonucu tüketiciler istedikleri ürün ve hizmetlere kolayca ulaşabilme imkânına sahip olmuştur. Bu durum, işletmeler arasında rekabetin artmasına yol açmıştır. Rekabetten korunmak ve pazardaki konumunu güçlendirmek isteyen işletmeler inovatif ürün ve hizmetler ortaya çıkarmak için önemli yatırımlar yapmaya başlamıştır. Üretim işletmelerinin yanı sıra hizmet işletmeleri de rakiplerine karşı avantaj elde edebilmek için inovatif ürün ve hizmetlere yönelmiştir. Böylece, bankacılık sektöründe mobil teknolojilerin/ cihazların (cep/ akıllı telefon, tablet vb.) kullanımının önemi artmış ve inovasyon çalışmaları bu teknolojiler/ cihazlar üzerine yoğunlaştırılarak yatırımlar bu yönde gerçekleştirilmiştir. Sektör ödeme yöntemlerine farklı boyutlar kazandırarak mobil ödeme sistemini sürece entegre etmiştir. Bu bilgiler doğrultusunda çalışmanın temel amacı; mobil ödeme sisteminin müşteriler tarafından kabulünde etkili olan faktörleri tespit etmektir. Çalışmanın uygulama kısmında Davis (1989) tarafından literatüre kazandırılan Teknoloji Kabul Modeli (TAM) referans alınmıştır. Çalışmaya yönelik verileri elde edebilmek amacıyla kolayda örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Bu bağlamda Nevşehir ilinde ikamet eden 500 mobil ödeme sistemi kullanıcısına yüz yüze anket uygulaması yapılmıştır. Elde edilen verilere ilk olarak Açıklayıcı Faktör Analizi ve Doğrulayıcı Faktör Analizi, sonrasında ise Yol analizi yapılmıştır. Davis (1989) TAM'ın alt değişkenlerini destekleyen faktörler, açıklayıcı faktör analizi sonucu ortaya çıkarılmıştır. Doğrulayıcı faktör analizi ile test edilen uyum değerleri ise kabul edilebilir uyum aralığında bulunmuştur. Yol analizi sonucunda ise, doğrudan etki kapsamında algılanan kullanım kolaylığının algılanan fayda, algılanan faydanın tutum, tutumun ise niyet üzerinde pozitif yönde etkisi olduğu sonucuna ulaşılırken; dolaylı etki kapsamında ise algılanan kullanım kolaylığı, tutum ve niyet değişkenlerini biçimlendiren en güçlü değişken olarak belirlenmiştir. Bu çalışma bulgularının literatüre katkı sağlayacağı ve sonuçların çözüm sağlayıcılara faydalı bilgiler sunacağı düşünülmektedir.
Today, as a result of constantly developing technology, consumers have the opportunity to easily access the products and services they want. This has led to increased competition among enterprises. Businesses that want to avoid competition and strengthen their position in the market have started to make significant investments to create innovative products and services. In addition to manufacturing enterprises, service companies have also turned to innovative products and services in order to gain advantage over their competitors. Thus, the importance of the use of mobile technologies / devices (mobile / smartphone, tablet, etc.) in the banking sector has increased and the innovation studies have been focused on these technologies / devices and investments have been realized in this direction. The sector has integrated mobile payment system into the process by giving different dimensions to payment methods. The main purpose of this study is to determine the factors that affect the acceptance of mobile payment system by customers. In the application part of the study, Technology Acceptance Model (TAM), which was introduced to the literature by Davis (1989), was taken as reference. In order to obtain the data for the study, easy sampling method was used. In this context, 500 mobile payment system users living in Nevşehir were interviewed face to face. Firstly, exploratory factor analysis and confirmatory factor analysis were performed and then (path) analysis was performed. Factors supporting the sub-variables of Davis(1989) TAM were found by means of explanatory factor analysis. Compliance values tested with confirmatory factor analysis were within the acceptable compliance range. As a result of the road analysis, it is concluded that perceived ease of use has a positive effect on perceived benefit, perceived benefit, attitude and attitude on intention; In terms of indirect impact, perceived ease of use was determined as the most powerful variable shaping attitude and intention variables. It is thought that the findings of this study will contribute to the literature and the results will provide useful information to the solution providers.