Küreselleşen dünya piyasa ekonomisiyle devletin rolü azalmakta, düzenleyici ve denetleyici olarak işlev görmektedir. Buna karşın piyasa ekonomisinin çözüme kavuşturamadığı konularda, devlet müdahaleci kimliğini kullanmaktadır. Tarım sektörünün kendine özgü niteliklerine bağlı olarak diğer sektörlere kıyasla devlet müdahalesine ihtiyaç duymakta, destekleme bağlamında müdahale edilmektedir. Üreticinin yaşam standardını yükseltmeyi, tüketicilere uygun fiyatlı ve yeterli gıda arzı sağlamayı hedefleyen devlet tarım politikasının çeşitli araçlarını kullanarak müdahalede bulunmaktadır. Türkiye'de uygulanan politikalarda öncelikle destekleme alımları, girdi sübvansiyonları ve ürün bazlı primler gelmektedir. Uygulanan tarım politikaların etkisi sosyal, siyasal ve ekonomik gelişmişlikle ilintili olup aralarında güçlü bir bağ bulunmaktadır. Uygulanan tarım politikalarının başarılı olması ülke ekonomisinin gelişmesi ve büyümesi bağlamında etkilidir. Türkiye tarımsal üretim bakımından kendine yeterli olmasına rağmen tarımsal yapısı gelişmiş ülkelere göre zıt bir tablo çizmekte ve ülkenin tarımsal potansiyeli optimal seviyede kullanılamamaktadır. Tarımsal yapıdaki bozukluklar; ülkemizin tarımsal potansiyelinin verimli olmamasına ve tarımın diğer sektörlere entegre olmasını zorlaştırmaktadır. Sonuç olarak tarım sektörünün sahip olduğu potansiyel katkı ulusal ekonomiye tam anlamıyla dâhil edilememektedir. Tarımın geliştirilmesi ve ticarileşmesi için büyük tarım yatırımları ve uzun vadeli finansman gerektiren tarım altyapılarının oluşturulması gerekmektedir. İstihdama kadınların ve gençlerin katılmasını sağlamak ve teknolojik gelişmelerin tarımsal süreçte iyileştirilmesi öngörülmektedir. Bu çalışmada; Türkiye'de uygulanan tarım politikalarının amaçları, araçları, ekonomiye etkileri ve tarımda karşılaşılan temel sorunların profili ele alınarak incelenmiştir. Tarım sektöründe yeniden yapılanma, dış piyasalarda üstünlük sağlanması adına tarım politikalarına önerilerde bulunulmuştur.
With the globalizing world market economy, the role of the state is decreasing and it functions as a regulator and supervisor. On the other hand, the state uses its interventionist identity on issues that the market economy cannot resolve. Depending on the peculiar characteristics of the agricultural sector, it needs state intervention compared to other sectors and intervenes in the context of support. It intervenes by using various tools of the state agricultural policy, which aims to increase the living standards of the producers and provide consumers with affordable and sufficient food. primarily to support purchases in the policies implemented in Turkey, input comes subsidies and premiums based products. The impact of the agricultural policies implemented is related to social, political and economic development and there is a strong link between them. The success of the applied agricultural policies is effective in the development and growth of the country's economy. Although Turkey is self-sufficient in terms of agricultural production based on agricultural structure developed countries overshadowed a table and agricultural potential of the country can not be used at an optimal level. Agricultural disorders; It makes it difficult for our country's agricultural potential to be inefficient and to integrate agriculture with other sectors. As a result, the potential contribution of the agricultural sector cannot be fully included in the national economy. For the development and commercialization of agriculture, it is necessary to establish agricultural infrastructures that require large agricultural investments and long-term financing. It is envisaged to ensure the participation of women and young people in employment and to improve technological developments in the agricultural process. In this study; objectives of agricultural policies implemented in Turkey, tools, effects and economy were examined profiles of the major issues in agriculture. Suggestions have been made to agricultural policies in order to restructure the agricultural sector and to gain advantage in foreign markets.