Yansıtıcı düşünce temelde eğitim bilimleriyle ilgili bir kavramdır ve bir öğretim tekniği olarak
kullanılmaktadır. Bu teknikle kişilerin yaptıklarını değerlendirmeleri, değerlendirmelerinden ders çıkarmaları,
sorumluluk üstlenmeleri ve öz eleştiri yapmaları istenmektedir. Yazar ve şairler, bu tekniği günlük ve anı gibi
hikâye edici metinlerde sıklıkla kullanmaktadırlar. Dolayısıyla yansıtıcı düşüncenin edebiyat bilimiyle ilişkisi
bulunmaktadır. Bu çalışmada günlüklerde yer alan yansıtıcı düşünceler tespit edilmektedir. Yazarlar, yansıtıcı
düşüncelerle geçmişlerini sorgulamakta, pişmanlıklarını itiraf etmekte, hayatlarıyla ilgili yeni çıkarımlarda
bulunmaktadır. Günlükler bu yönüyle yazarların biyografilerinde yer almayan önemli bilgileri içermektedir.
Bu çalışmanın amacı, sanatçıların hayat tecrübelerinden yararlanmak ve onları farklı yönleriyle tanımaktır.
Türk edebiyatında günlük türünde kaleme alınmış sınırlı sayıda eser bulunmaktadır. Eleştirmen yönleri ortak
olan Nurullah Ataç, Ahmet Hamdi Tanpınar, Oktay Akbal ve Cemil Meriç’in günlükleri bunlar arasında önemli
bir yere sahiptir. Yazarlar, günlüklerinde samimi duygularla geçmişlerini sorgulamakta, öz eleştiri yapmakta
ve pişmanlıklarını dile getirmektedirler. Çalışmadan çıkan ortak sonuca göre yazarlar, geçmişlerini
sorguladıkça ve öz eleştiri yaptıkça yeni ve doğru bilgilere ulaşmaktadırlar. Günlüklerdeki yansıtıcı düşünceler,
ayrıca yazarları farklı yönleriyle tanıma fırsatı vermektedir.
Reflective thinking is basically a concept related to educational sciences and is used as a teaching
technique. With this technique, it is ensured that people evaluate what they do, learn from their evaluations,
take responsibility and make self-criticism. Authors and poets often use this technique in narrative texts such
as dairly and reminiscence. Therefore, reflective thinking has a relationship with the science of literature. In
this study, reflective thoughts in the diaries are determined. The authors question their past with reflective
thoughts, confess their regrets and make new inferences about their lives. Diaries in this respect contain
important information not included in the biographies of the authors. The purpose of this study is to take
advantage of the life experiences of the artists and to know them from different aspects. In Turkish literature,
there are a limited number of works written in daily genre. The diaries of Nurullah Ataç, Ahmet Hamdi
Tanpınar, Oktay Akbal and Cemil Meriç, whose critic aspects are common, have an important place among
them. The authors question their past in their diaries with sincere feelings, make self-criticism and express their
regrets. According to the common result of the study, the authors reach new and accurate information as they
question their past and make self-criticism. Reflective thoughts in the diaries also give the opportunity to get
to know the authors from different aspects.