Dünya üzerinde vatandaşların devletle olan ilişkilerinde yöneten yönetilen
anlamındaki klasik anlayışın dışında, özellikle küreselleşme ve uluslararası
kuruluşların da etkisiyle, değişimin yaşandığı ya da en azından bu değişimin talep
edildiği söylenebilir. 1980’lerden itibaren devletin rolünde değişimler hızlanmıştır.
Devletin yapmayı planladığı yatırımlar, maliyetin azaltılıp kalitenin artırılması gibi
nedenlerle daha çok özel sektör eliyle gerçekleştirilmeye çalışılmaktadır. Diğer
taraftan yapılan yatırımların toplum tarafından benimsenmesi ve bununla beraber yine
topluma en faydalı şekilde yapılması gerektiği yönünde vatandaşların yöneticilerden
beklentileri olabilmektedir. Bu noktada karar alma süreçlerinde üç aktörlü bir
mekanizmaya gereksinim olduğu ifade edilmektedir. Nitekim iyi yönetişim
ilkelerinden katılımın amacı vatandaşların kendilerini ilgilendiren konularda
fikirlerini yöneticilere iletebilecekleri bir yöntem/süreç oluşturulmasıdır.
Oluşturulacak bu yöntem/süreç sayesinde, sivil toplum kuruluşlarının süreçte etkili
olmasıyla beraber, toplumun yapılacak faaliyetten hoşnut olması ve yapılan faaliyette
kalitenin artırılması sağlanabilir. Bu çalışmanın konusu iyi yönetişim ilkesi olarak
katılımın karar verme süreçlerindeki etkinliğidir. Dolayısıyla çalışmanın amacı iyi
yönetişim ilkelerinden katılımın karar alma süreçlerine yapabileceği olumlu katkıları
gösterebilmektir
It can be argued that a change beyond the classic division between governor
-the state- and governed –citizenship- has been experienced or, at least, has been
demanded as a result of globalisation and international organisations. Since the 1980s,
changes in the role of the state have been accelerated. The investments planned by the
state have been conducted by private sector in order for reducing the costs and
increasing the quality. Citizens may have expectations from their administrators to
encourage the society in internalising the public investments and to carry out the
investments in the most beneficial way. At this point, it is stated that three-actor
mechanisms are needed in the decision making processes. Thus the aim of
participation as a principles of good governance is to create a method / process which
enable citizens to convey their ideas to administrators regarding the issues they are
intersted in. As a result of the established method / process together with the
effectiveness of the non-governmental organizations in the participation process, it is
possible to increase the quality of the activity and to scale up the level of societal
satisfaction about the activities made. The subject of this work is the effectiveness of
participation as a principle of good governance in decision making processes.
Therefore, the aim of the study is to demonstrate the positive contributions of
participation to the decision-making processes as a principles of good governance.