Edebiyat sosyolojisi, sanatla bilimin kesişme alanlarından biri olarak dikkat çeker. Buna göre, sanatsal bir üretim olan edebî metinle, toplumu inceleyen bir bilim olan sosyoloji, edebiyat sosyolojisi başlığı altında birleşir. Edebiyatın sosyal bir olay biçiminde görülmesi, bu sanatsal faaliyet alanını, sosyolojinin ilgi sahasına katar.
Namık Kemal, İntibah başlıklı romanı, 1873-1876 yılları arasında Magosa’da sürgündeyken kaleme alır. Romanın başkişisi Ali Bey, Babıali’de kâtiptir. Görüldüğü üzere, mesleği dolayısıyla Ali Bey, memur sınıfına mensuptur.
Memurluk ve memurlar, özellikle on dokuzuncu yüzyılda, Osmanlı Devleti’nin uğraştığı sorunlardan biri olarak dikkat çeker. Memurların işlerini aksatması, mesai saatlerine uymaması, çalışma günlerine dikkat etmemesi gibi davranışları, devletin uzun yıllar çözemediği meselelerdendir. Tanzimat’ın ilanıyla birlikte daha dikkatle ve önemsenerek ortadan kaldırılmaya çalışılan bu sorun, Osmanlı Devleti’nin fiilen son bulduğu tarihe kadar tam olarak halledilemeyecektir.
İntibah romanı, Osmanlı’nın yaşadığı söz konusu aczi, Ali Bey üzerinden göstermesi dolayısıyla öne çıkan bir eserdir. Mehpeyker’le tanışana kadar, çalıştığı kurumdaki mesaisine titizlenen Ali Bey, Mehpeyker’le ilişki yaşamaya başladıktan sonra, dairedeki işini aksatmaya başlar. Böylelikle o, devletin, romanın yazıldığı dönemde bir sorun olarak uğraştığı memurlar tayfasına dâhil olur.
Bu çalışmada, Ali Bey’in işini keyfince aksatması ve bunun sonucunda hiçbir yaptırıma maruz kalmaması, on dokuzuncu yüzyıldaki memurluk algısıyla birlikte ele alınacaktır. Sonuç olarak Ali Bey’in memurluğa dair tutumunun dönemin zihniyetiyle uyum içinde olduğu iddia edilecektir.
Literature sociology draws attention as one of the intersection areas of
art and science. Accordingly, the literary text, which is an artistic production,
and sociology, which is a science that examines society, unites under the title of literary sociology. Seeing literature as a social event adds this field of artistic
activity to the field of interest of sociology. Namık Kemal wrote his novel titled
İntibah while he was in exile in Magosa between 1873-1876. Ali Bey, the protagonist of the novel, is a clerk at the Babıali. As can be seen, Ali Bey is a member
of the civil servant class because of his profession. Civil service and civil servants draw attention as one of the problems the Ottoman Empire was dealing
with, especially in the nineteenth century. The behaviors of civil servants such
as disrupting their work, not obeying their working hours, not paying attention
to working days are among the issues that the state could not solve for many
years. With the announcement of the Tanzimat, this problem, which was tried
to be eliminated with more care and attention, will not be completely resolved
until the date when the Ottoman Empire actually ended. The novel İntibah is a
novel that reflects the problems of the Ottoman Empire due to civil servants
through Ali Bey. Until he meets Mehpeyker, Ali Bey pays attention to the working hours in the institution where he works, and after he starts to have a relationship with Mehpeyker, he starts to not obey his shift. Thus, he is included in
the crew of civil servants with whom the state dealt with as a problem at the
time the novel was written. In this study, Ali Bey's disruption to his job arbitrarily and consequently not being subjected to any sanctions will be discussed
together with the perception of civil service in the nineteenth century. As a result, it will be claimed that Ali Bey's attitude towards the civil service was in
harmony with the mentality of the period.