Bu çalışma, 1908-1923 dönemi Türk romanında erkeklik kurgularının ulus inşası ve milliyetçilik ile ilişkisi hakkındadır. Çalışmada, Türk modernleşmesinin ve Türk romanının doğuş ve gelişim süreçlerinin milliyetçilik düşüncesi ekseninde ilerlediği öne sürülmüş, bu sav edebiyat metinlerine yansıyan toplumsal cinsiyet söyleminden yola çıkılarak irdelenmiştir. Bu doğrultuda öncelikle Klasik edebiyattaki erkeklik algısı üzerinde durulmuş, ardından bu algının ilk romanlarda neden ve nasıl değiştiği sorgulanmıştır. Sorgulama, Osmanlı-Türk düşünce dünyasında kadınlara biçilen rollerin "özel alan" ile sınırlı olmasının "modernleştirme" vazifesinin erkeklere verilmesi sonucunu doğurduğunu göstermiştir. İlk modern anlatılardan itibaren, "iktidar biçimleri" tarafından toplumsal endişe çerçevesinde "hegemonik" bir erkeklik tarzının belirlendiği, "ideal" ve "öteki" erkekliklerin bu tarzın ölçütlerine göre kurgulanmaya başlandığı saptanmıştır. Ayrıca modernleşme sürecinin en başından beri "millet olma" idealine dayandığı, bu idealin de edebiyat metinlerinde gittikçe belirginleştiği görülmüştür. Söz konusu bulguların ışığında 1908-1923 arası döneminde yayımlanan romanlar araştırılmıştır. Araştırma için, erkeklik ve milliyetçilik ilişkisinin çeşitli boyutlarını sergileyen otuz üç roman seçilmiştir. Romanlarda erkek kahraman kurguları, bunların milliyetçi düşünce açısından "ideal" ya da "öteki" biçiminde etiketlenmelerinden yola çıkılarak beden söylemi, ikili karşıtlıklar, eril idealler, millî ve modern değerler ile ötekilik biçimleri ve hastalık metaforu doğrultusunda incelenmiştir. Bütün çözümlemelerin sonucunda Türk romanında hegemonik erkeklik söyleminin milliyetçilik ile bağlantılı olarak kurgulandığı, erkek olmanın bütün boyutlarının da açık ya da örtük bir "millî" öz temelinde inşa edildiği tespit edilmiştir. Romanlarda işlenen hemen her konu doğrudan ya da dolaylı olarak bu özle ilişkilendirildiği gözlemlenmiştir. Dolayısıyla romanlarda tahayyül edilen "yeni" hayatın, kadının toplumsal konumu da dâhil neredeyse bütün boyutlarının "erkeklik için, erkeklere göre ve erkekler tarafından" tasarlandığı bulunmuştur. Üstelik bu durumun yalnızca romanlarda değil dönem basınında da erkeklerin ve erkekliğin "milletin" umutlarının ve endişelerinin temsili olarak tahayyül edilmesinin bir sonucu olduğu gösterilmiştir. Anahtar Kelimeler: Türk romanı, erkeklik, milliyetçilik, toplumsal cinsiyet, beden söylemi, ötekilik.
ABSTRACT This study is about the relationship between various constructions of masculinity in the Turkish novel of the 1908-1923 period and nation-building and nationalism. It argues that the emergence and development of Turkish modernization and Turkish novel proceeded in line with the thought of nationalism, and it scrutinizes this argument on the basis of gender discourse as reflected on literary texts. First, it focuses on masculinity perception in Classical literature, and questions how and the reasons why this perception changed in the early novels. It demonstrates that because of the social roles casted for women were limited to "private space" in the Ottoman-Turkish world-view, the duty of "modernization" was bestowed upon men. It reveals that from the early modern narratives onwards, a "hegemonic" style of masculinity is determined by "power forms" within the scope of social anxiety, and "the ideal" and "the other" forms of masculinity are constructed based on its criterion. It also shows that the modernization process has been built on the ideal of "being a nation" since the very beginning, and that this ideal has gradually crystallized in literary texts. In the light of the findings, the novels published in the period between 1908 and 1923 were investigated. For the research, thirty three novels which is exhibiting various dimensions of relationship of masculinity and nationalism were selected. Then, the male characterization in the novels has been examined in terms of body discourse, dualistic oppositions, masculine ideals, national and modern values, forms of otherness, and disease metaphor, based on their labeling as "ideal" or "other" for nationalism. As a result of all analyses, it has been determined that the hegemonic masculinity discourse in the Turkish novel is fictionalized in relation to nationalism, and that all dimensions of being male are constructed on the basis of an explicit or implicit "national" essence. In this respect, it has been observed that almost every themes in the novels are directly or indirectly associated with this essence. Therefore, nearly all dimensions of "new" life which is imagined in novels, including also woman's social position, were designed "for masculinity, according to men and by men". Moreover, this situation is a result of the fact that men and masculinity are imagined as representative of hopes and anxieties of "the nation" not only in novels but also in that period press. Key Words: Turkish novel, masculinity, nationalism, gender, body discourse, otherness. In the light of the said findings, we investigated novels which were published during the period through the years of 1908-1923, and we selected thirty three novels which exhibited various dimensions of relationship of masculinity and nationalism. Following that, we examined fictions of male heroes based on their being labeled as "the ideal" or "the other" in terms of nationalist thought in line with body discourse, dichotomies, masculine ideals, together with national and modern values, "the otherness" forms, and sickness metaphor. As a result of all analyses, it was ascertained that, in Turkish novel, "hegemonic" masculinity discourse was fictionalized in connection with nationalism and that also all dimensions of being male were built within the scope of an explicit or implicit ''national'' essence. In this respect, almost every themes which were treated in novels are directly or indirectly associated to nationalism and masculinity. Therefore, nearly all dimensions of "new" life which is envisaged in novels, including also woman's social position, were designed "for masculinity, according to men and by men". Moreover, this situation is a result of the fact that men and masculinity are envisaged as representative of hopes and anxieties of "the nation" not only in novels but also in that period press. Key Words: Turkish novel, masculinity, nationalism, gender, body discourse, otherness