Özet:
Çalışmamızda Milli Mücadele döneminden başlanıp,
müze oluncaya dek geçen süreçte Hacı Bektaş Veli
Dergâhı incelenmiştir. Konu kapsamındaki 1919-
1964 yılları içerisinde Hacı Bektaş Veli Dergâhı
özelindeki gelişmeler çalışmamızın temel tezi
olmuştur.
Konumuz dahilinde daha önce kaleme alınmış eserler
incelenmiş, belgeler tarih araştırma yöntemine uygun
sıralamada işlenmiştir. Ayrıca sözlü tarih çalışması da
gerçekleştirilmiş, çalışma konumuz ile ilgili bilgiler
edinilmiştir.
13. yüzyıldan itibaren varlığını sürdüren Hacı Bektaş
Veli Dergâhı, Anadolu’nun işgali sonrası başlayan
kurtuluş mücadelesinde adını tarihe yazdırmıştır.
Milli Mücadele’de Mustafa Kemal Paşa, heyeti ile
birlikte 22 Aralık 1919 tarihinde Hacıbektaş’a
gelmiştir. Hacı Bektaş Veli Dergâhı’nı da ziyaret
eden Paşa, dergâh postnişini Çelebi Cemalettin
Efendi ve türbedar Salih Niyazi Dedebaba ile
görüşmüştür. Hacıbektaş’ta bir gece kalan Mustafa
Kemal Paşa, Hacı Bektaş Veli Dergâhı’nın desteğini
alarak buradan ayrılmış ve Hacıbektaş’ta kurulan
Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Milli Mücadele’ye tüm
desteği sağlamıştır. Düşmanın yurttan atılması
sonrası Cumhuriyetin ilanının akabinde 1925 yılında
kabul edilen Tekke ve Zaviyelerle Türbelerin Seddine
ve Türbedarlıklarıyla Bir Takım Unvanların Men ve
İlgasına Dair Kânun ile Hacı Bektaş Veli Dergâhı
kapatılmıştır. Dergâh kapatıldıktan sonra burası bir
süre Numune Ziraat Mektebi olarak faaliyet
yürütmüş, bu sırada tekkenin bazı eşya emanetleri
kaybolmaktan kurtarılarak Ankara’da bulunan
Etnografya Müzesi’ne götürülmüştür. Dergâh bir süre
sonra boş bir durumda kalmış, yapıların bazıları
yıkılmış ve hasar görmüştür. 1950’li yıllardan
itibaren Hacı Bektaş Veli Dergâhı’nın müzeye
dönüştürülmesi için Milli Eğitim Bakanlığı ve
Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından çalışmalar
yürütülmüş, neticesinde 1964 yılında yapı ziyarete
açılmıştır.