Bu makalede ölüm konusu felsefi açıdan ve sadece mahiyeti itibariyle ele alınacaktır.
Makalenin genel amacı, metafizik bir dünya görüşünü inşa ettiği düşünülen ölümün
İslâm filozofları tarafından nasıl tasavvur olunduğunu araştırmaktır. Konunun
ontolojik, psikolojik, kozmolojik ve eskatolojik bağlantıları olmakla birlikte sadece bazı
İslâm filozoflarının nefse dair görüşlerine kısaca işaret edilecektir. İslâm filozoflarınca
ölüm, varoluşun dikey yönde çıkış hareketi bağlamında yorumlanır ki buna göre her bir
varlık mertebesi arasındaki geçiş bir tür ölüm ve doğum olarak kabul edilir. Bedenden
önce ayrık bir varoluşa sahip olmayan nefis, dünya âlemindeki tekâmülünün son
hareketini ölüm tecrübesiyle yaşar. Genel olarak ölüm “nefsin bedeni yönetmeyi terk
etmesi olarak” tanımlanabilir. Bu terk ediş, cevherin varoluş eyleminin özüne bağlı
olarak sürekli değişmesinin bir sonucudur. Öyle ki nefis artık bedene fazla gelmekte ve
içinde bulunduğu birlikteliği terk etmek istemektedir
In this article, the subject of death will be discussed philosophically and only
in terms of its nature. The overall aim of the article is to investigate how death, thought
to have built a metaphysical worldview, was envisioned by Islamic philosophers.
Although the subject has ontological, psychological, cosmological and eschatological
connections, only the views of some Muslim philosophers about the soul (nafs) will be
discussed. Death by Muslim philosophers is interpreted in the context of the vertical
movement of existence, accordingly, the transition between each order of being is
considered a kind of death and birth. The soul, which had not a discrete existence before
its embodiment, achieves the final act of its perfection in the world with death. In
general, death can be defined as “the soul that ceasing to rule over the body”. This
abandonment is a consequence of the constant change of the substance depending on
the essence of the act of existence. So much so that the soul overweight the body too
much and wants to abandon the union it is in.