Ali Kuşçu (öl. 879/1474), kelâma dair Nasîrüddin Tûsî’nin (ö. 672/1274)
Tecridü’l-akâid adlı kitabına yazdığı şerh onun kelâmî ve felsefî düşüncelerini
aktardığı en önemli eseridir. Bu bildiride onun bu eserinden hareketle “İllet
ve Malul” hakkındaki düşüncelerini tartışmaya çalışacağız. Kuşçu, illet ve
malulün tanımı ve sınıflandırmasında Aristotelesçi geleneği takip etmiştir.
O, illeti “bir mevcudun var olabilmek için kendisine ihtiyaç duyduğu şey”
şeklinde tanımlar. Kuşçu, illetlerin sayısını madde, sȗret, fâil ve gaye olmak
üzere dört ile sınırlandırır. Bunlardan madde ve sȗret şeyin mahiyetini oluşturur ve dâhili nedenler olarak adlandırılır. Fâil ve gaye ise varlık nedeni
olarak harici nedenleri teşkil eder. Kuşçu, malulün gerçekleşmesi için gerekli şart ve yine malulün yokluğuna sebep olan engelleri “hazırlayıcı nedenler” olarak değerlendirir. “Tam illeti” “şeyin kendisine ihtiyaç duyduğu şeylerin bütünü” anlamında kullanır. Bazen tam illet, fâil anlamında bazen ise
gaye anlamında kullanılır. Kuşçu’nun gayretini daha çok fâil illet konusuna
ve teselsülün iptaline verdiği görülmektedir. Fâil illetin fâil ismini almasını
gerektiren durum, mevcutların asli imkân halidir. Yani mümkün varlıkların
varlığa çıkabilmelerini sağlayan ancak fâil illettir. Gaye illet ise fâili fâil kılan
illettir. Özetle Kuşçu’nun illet ve malul konusunda güçlü bir felsefi okumaya
sahip olduğu; bazı noktalarda filozoflardan bazı noktalarda ise kelamcılardan farklı düşündüğü görülmektedir
The commentary written by Ali Kushcu (d. 879/1474) regarding
Nasīruddin Tūsī’s (d. 672/1274) book Tajrīdu'l-Akāâid is his most important
work in which he conveyed his theological and philosophical thoughts. In
this paper, we will try to discuss his thoughts on “Cause and Effect” based
on this work. Kushcu followed the Aristotelian tradition in the definition
and classification of the cause and effect. He describes the cause as "the
existence of a thing that depends on the thing itself". Kushcu limits the number of the causes to four: matter, appearance, perpetrator, and goal. Of
these, matter and appearance constitute the nature of the thing and are
called internal causes. Perpetrator and goal constitute external causes as
the cause of existence. He considers necessary conditions for the effect to
occur and the absence of obstacles that cause the absence of the effect as
“preparatory reasons”. Kushcu interprets the “complete cause” as “the
whole things that the thing need”. The complete cause is sometimes used in
the sense of perpetrator or in the sense of purpose. It is seen that Kushcu's
effort is mostly on perpetrator cause and invalidation of the infinite regress.
The situation that requires the perpetrator cause to take the name of the
perpetrator is the primary possibility of the existing. In other words, only
the perpetrator cause is the one who enables the possible entities to come
into existence. Goal cause is the one that makes the perpetrator itself. In
summary, Kushcu has a strong philosophical reading on cause and effect;
and at some point it seems like he has different opinions from philosophers
and theologians on different issues