Özet:
Amaç: Oyun, çocuğun kendisini ve çevresindeki dünyayı tanımasına ve tüm gelişim alanlarını olumlu yönde
etkileyerek çeşitli becerilerin kazanılmasına temel oluşturur. Okul öncesi eğitimde çocukların oyunlarında
öğretmenlerin büyük sorumluluğu bulunmaktadır. Okul öncesi öğretmenleri çocukların günlük oyun oynama
ihtiyacını karşılamaya yönelik farklı türlerde etkinlikler uygulamaktadırlar. Öğretmenlerin geçmiş yaşantıları,
mesleğe karşı profesyonel yaklaşımın oluşmasında temel ögeler arasında yer almaktadır. Bu nedenle geleceğin
okul öncesi öğretmeni olacak olan okul öncesi öğretmen adaylarının oyun geçmişlerinin bu süreci etkileyeceği
söylenebilir. Bu araştırmanın amacı, okul öncesi öğretmen adaylarının oyun geçmişlerini ve günümüze
yansımalarını belirlemektir.
Yöntem: Araştırma nitel desende düzenlenmiş bir durum çalışmasıdır. Çalışma grubunun belirlenmesinde amaçlı
örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi’nde
dördüncü sınıfta öğrenim gören 25 okul öncesi öğretmen adayı oluşturmaktadır. Çalışma grubunu oluşturan okul
öncesi öğretmen adaylarının 22’si kadın ve 3’ü erkektir. Çalışmada nitel veri toplama araçlarından görüşme formu
kullanılmıştır. Çalışmanın veri toplama aracı, araştırmacı tarafından uzman görüşleri çerçevesinde hazırlanmıştır.
Görüşme formu, okul öncesi öğretmen adaylarının kişisel bilgileri ile oyun geçmişlerini ve günümüze yansımalarını
belirlemeye yönelik yedi açık uçlu sorudan oluşmaktadır. Görüşme formlarından toplanan bilgiler betimsel ve
içerik analiz yöntemleri ile analiz edilmiştir.
Bulgular: Araştırmadan elde edilen bulgulara göre okul öncesi öğretmen adaylarının sırasıyla; saklambaç, evcilik,
yakar top, körebe, seksek, ip atlama, yedi kule, istop, beş taş, yerden yüksek ve bezirgânbaşı oyunlarını daha çok
oynadıkları ortaya çıkmıştır. Katılımcıların 24’ü oyunlarını arkadaşları ile oynamışlardır. Bunun yanında kuzenleri,
abileri, ablaları ve kardeşleri ile oynadıklarını belirten katılımcılar da bulunmaktadır. Sırasıyla; sokak, bahçe, okul
bahçesi, park ve ev katılımcılar tarafından oyun mekânı olarak daha çok kullanılmıştır. Katılımcılar oyun materyali
olarak sırasıyla; top, taş, ip, kıyafet, oyuncak bebek, sopa ve toprak ile daha çok oynadıklarını belirtmişlerdir.
Katılımcıların 24’ü çocukluklarındaki oyunların gelişimlerini desteklediğini düşünmektedirler. Katılımcılar
çocukluklarında oynadıkları oyunların sırasıyla; sosyal gelişimlerini, fiziksel gelişimlerini, bilişsel gelişimlerini ve dil
gelişimlerini daha çok desteklediğini ifade etmişlerdir. Katılımcılar çocukluklarındaki oyunların daha çok kavram
öğrenmelerinde etkili olduğunu belirtmişlerdir. Bunun yanında arkadaş ilişkilerini, el becerilerini, kurallara uymayı
ve toplumsal rolleri öğrendiklerini ifade eden katılımcılar da bulunmaktadır. Bütün katılımcılar çocukluklarındaki
oynadıkları oyunları meslek hayatında kullanmayı düşündüklerini ifade etmişlerdir. Katılımcılar; çocukların severek
oynayacağı için, eğlenceli olduğunu düşündükleri için, kültür aktarımı için ve çocuklara katkı sağlayacağına
inandıkları için çocukluklarındaki oynadıkları oyunları meslek hayatında da kullanmayı düşünmektedirler.
Sonuç: Sonuç olarak okul öncesi öğretmen adaylarının çocukluklarında çok farklı oyunlar oynadıkları ve en
çok saklambaç oyununu oynadıkları ortaya çıkmıştır. Okul öncesi öğretmen adayları çocukluklarında daha çok
arkadaşları ile oyun oynamışlardır. Sokaklar okul öncesi öğretmen adayları tarafından en çok tercih edilen oyun
mekânıdır. Okul öncesi öğretmen adayları çocukluklarında en çok top ve ipi oyun materyali olarak kullanmışlardır.
Çocuklukta oynanan oyunlar okul öncesi öğretmen adaylarının gelişimlerini desteklemiş ve bu gelişim sosyal
alanda daha çok gerçekleşmiştir. Çocuklukta oynanan oyunlar okul öncesi öğretmen adaylarının kavram
öğrenmeleri üzerinde de etkili olmuştur. Okul öncesi öğretmen adayları çocuklukta oynadıkları oyunları meslek
hayatlarında da kullanmayı düşünmüşler ve bu oyunların çocuklara katkı sağlayacaklarına inandıklarını gerekçe
olarak sunmuşlardır.