Objective: The purpose of this retrospective study was to evaluate the radiographic
and histopathologic features of the pathologic lesions associated with an impacted
tooth in the maxilla and mandible of patients who were admitted to three different
university hospitals located in different cities.
Materials and Methods: One hundred one patients (36 females and 65 males)
aged between 8 and 67 and who have radiolucent lesions associated with the
impacted teeth were included in this study. Data related to the age and gender
of the patients, and the findings of cone-beam computed tomography, and
histopathologic diagnosis of the lesions were recorded and analyzed.
Results: Majority of the lesions were in the posterior region of the mandible
(62.4%), related to the mandibular third molars (59.4%), and were diagnosed
as a dentigerous cyst. The most common features of the lesions were unilocular
radiolucency (91.1%), well-circumscribed (90.1%), and expansive (85.1%). A
statistically significant relationship was found between the migration of the
impacted tooth/teeth related to the lesion (p<0.05) and the expansion of the lesion
(p<0.01) according to gender. A statistically significant relationship was found
between the migration of the impacted tooth/teeth related to the lesion (p<0.05)
and the histopathological diagnosis of the lesion (p<0.01) according to age groups.
Conclusion: Knowing all of the clinical, radiological and histopathological features
of the lesions provide the surgeon to reach the correct diagnosis. Thus, the doctors
achieve high success in treatment with the right treatment plan.
Amaç: Bu retrospektif çalışmanın amacı, farklı şehirlerde bulunan üç farklı üniversite
hastanesine başvuran hastaların üst ve alt çenesindeki gömülü diş ile ilişkili patolojik
lezyonların radyografik ve histopatolojik özelliklerini değerlendirmektir.
Gereç ve Yöntemler: Bu çalışmaya gömülü diş ile ilişkili radyolüsent lezyonu olan
8-67 yaş aralığındaki 101 hasta (36 kadın ve 65 erkek) dahil edildi. Hastaların yaşı ve cinsiyeti, lezyonların konik-ışınlı bilgisayarlı tomografi bulguları ve histopatolojik tanısı ile ilgili veriler kaydedildi ve analiz
edildi.
Bulgular: Lezyonların çoğu mandibula posterior bölgede (%62,4), mandibular üçüncü molar dişlerle (%59,4) ilişkiliydi ve dentigeröz
kist tanısı aldı. Lezyonlarda en fazla görülen özellikler uniloküler radyolüsensi (%91,1), iyi sınırlı (%90,1) ve ekspansif (%85,1) olması
idi. Cinsiyete göre lezyon ile ilişkili gömülü diş/dişlerin migrasyonu (p<0,05) ve lezyonun ekspansiyonu (p<0,01) arasında istatiksel
olarak anlamlı bir ilişki bulundu. Yaş gruplarına göre lezyon ile ilişkili diş/dişlerin migrasyonu (p<0,05) ve lezyonun histopatolojik
tanısı (p<0,01) arasında istatiksel olarak anlamlı bir ilişki bulundu.
Sonuç: Lezyonların tüm klinik, radyolojik ve histopatolojik özelliklerinin bilinmesi cerrahın doğru tanıya ulaşmasını sağlar. Böylece
hekimler doğru tedavi planı ile tedavide yüksek başarı elde ederler.