Âşık Paşa, Garib-nâme‘de şehir gibi olan insan vücudunun yöneticisinin akıl olduğunu belirtmektedir. Ona göre, bu şehirde sekiz kapı bulunmakta ve o, bu kapıların akıl sayesinde ideal işlevlerini yerine getirebileceklerini ifade etmektedir. Akıl, her kapının ideal işlevini yerine getirmesini sağlayan ve insandaki düzeni tesis edebilen yetidir. Bu çalışma ise Garib-nâme’de insan vücudunun bir şehire benzetildiği ve bu şehirin yöneticisinin akıl olduğuna ilişkin kısmın felsefi açıdan değerlendirilmesini ve bu düşünceye kaynaklık eden düşünceleri ortaya çıkarmayı amaçlamaktadır. Bunu yaparken de gerek evrensel felsefedeki gerekse Türk felsefesindeki konuyla ilgili benzeşen düşüncelerden yararlanılacaktır. Böylece insanın vücut şehrinde yer alan kapıların varlık, bilgi ve değerler açısından ne anlam ifade ettiği ve aklın bu konudaki işlevi gün yüzüne çıkarılacaktır.
Âşık Pasha states in Garib-nâme that the ruler of the human body, which is like a city, is the
mind. According to him, there are eight doors in this city and he says that these doors can serve
their ideal functions by means of reason. Reason is the ability that enables every door to fulfill its
ideal function and that can establish order in human beings. This study aims to give a
philosophical evaluation of the relevant part of Garib-nâme where the human body is likened to a
city with reason as its ruler, and to unveil the provenances of this thought. This will be done with
the aid of some analogous thoughts on the same subject from both universal and Turkish
philosophical literature. It will thus be brought to light what these doors in the human’s “city of
body” are to mean from the perspective of being, knowledge and values, and what function is to
be served by reason in this setting.