Özet:
Sırasıyla tarihsel bir damga, bir sanat akımı, bir alt kültür ve akademik bir araştırma alanı olarak Gotik, tarihten çıktığı yola mimari ile devam etmiş, oradan edebiyata nüfuz ettikten sonra topluma yönelik dikkatlerin merceğinden geçerek edebî ürünleri sosyolojik bir perspektiften ele alan çağdaş araştırmaların gündemine girmiştir. Adını, Got kabilelerinin MS 410 yılında Antik Roma'ya düzenlediği istila ve yağmalardan alan bu terim, ilk kez 1550 yılında İtalyan sanat tarihçisi Giorgio Vasari tarafından “barbar” kavramının ikamesi olarak bir mimari tarzı betimlemek üzere kullanılmış ve o günden bu yana uygar olmayanı imlemiştir.
Bu kitap; yeniden doğuşunu 18. yüzyıl sonlarında bir grup edebiyatçı tarafından sahiplenilmesine borçlu olan Gotik geleneğin, Orest Somov'dan Nikolay Polevoy'a, Vsevolod Garşin'den Fyodor Dostoyevski'ye Rus edebiyatındaki uyarlamalarını çağdaş Gotik kuramları doğrultusunda mercek altına alıyor. Bu amaçla Got kavimlerinin, Roma'ya düzenledikleri akınların ardından önce tarih yazımına, daha sonra sanat tarihi terminolojisine sirayet eden “barbar” kimliklerinin izini delilik, intihar gibi Gotik izlekler ve Kent Gotiği, tekinsiz gibi çağdaş sınıflandırmalar yörüngesinde, sosyolojik eleştiri yöntemiyle sürüyor.