Özet:
Turizm sektöründe, turistik ürünün arz cephesinde konaklama tesisleri, yiyecek-içecek işletmeleri, alışveriş merkezleri, destinasyondaki doğal kaynaklar, harabeler, anıtlar, ören yerleri vb. gibi çeşitli yapılar bulunurken, talep cephesinde ise yerli veya yabancı turistler yer almaktadır. Turizm arzını oluşturan doğal ve tarihi unsurların miktarının artması ya mümkün değildir ya da imkânsız denilecek kadar güçtür. Dolayısıyla, var olan bu unsurların korunmasına, henüz yer yüzüne çıkartılmadıysa arkeolojik çalışmalarla gün yüzüne çıkarılmasına ihtiyaç vardır. Bu evrede, arkeoloji biliminin çalışmaları; turizm sektörünün arz kaynaklarının artmasına, var olanların korunmasına ve zarar görmüş olanların restore edilmesine katkısı büyüktür. Bu bağlamda arkeoloji ve turizm çalışmalarının koordineli yürütülmesinin önemi ortaya çıkmaktadır. Bu bölümde ilk olarak/öncelikle arkeoloji ve arkeolojiyle ilişkili maddi kalıntı, ören yeri, müze, kültür varlıkları ve kültürel miras gibi kavramların tanımı yapılmıştır. Daha sonra arkeolojinin amaç, kapsam ve önemine değinilmiştir/ yer verilmiştir. Ardından bölümümüzün temel konusunu teşkil eden arkeoloji ve turizm ilişkisi ortaya konmaya çalışılmıştır. Konunun daha iyi anlaşılması açısından Arkeolog Murat Gülyaz’ın Kapadaokya Bölgesinde yer alan Sobesos Antik kentinde gerçekleştirilen arkeolojik çalışmaların turizm ile olan bağlantısı açıklaması bir örnek olay niteliğinde bu bölüme dahil edilmiştir.