Özet:
Hasretî mahlasını kullanan üç âşık / şair vardır. Bunlar; Hacıbektaş
dergâhından Hamdullah Çelebi (1767-1836), 19. yüzyılda yaşamış Sivaslı Âşık Hasreti ve Kars’ta doğup büyüdükten sonra ömrünün büyük
bölümünü Kayseri’de yaşamış olan Âşık Hasretî’dir. Bu üç Hasretî’den
sonuncusu, Konya Âşıklar Bayramı’na da katılmış, güçlü âşıklardan
biridir. Konya’da yapılan Türkiye Âşıklar Bayramı’na 1968’dern itiba ren katılan âşık, dudakdeğmez ve atışma dallarında da başarı gösterir
(Halıcı 1992: 152). Âşıklık geleneklerinden saz çalma, mahlas alma,
usta-çırak ilişkisi, bade içme, atışma, hikâye tasnif etme / anlatma gibi
özellikleri olan bir âşıktır. Şiirlerinden oluşan iki kitap yayımlanır. Pek
çok güldeste, dergi ve gazetede de şiirlerine yer verilir. Şiirleri ve hikâ yeleri hakkında değerlendirmeler yapılır. Yöre ve ülke genelinde yayın
yapan televizyon kanallarında programlara katılır. Dokuz çocuğundan
üçü de soyaçekim yoluyla âşıklığa yönelir. 2000 yılında aramızdan ayrılan âşığın bütün şiirleri ile hikâye ve atışma metinlerinden bazıları özel
arşivimizde mevcuttur. Şiirleri “Âşık Hasretî’nin Şiir Sanatı” (Durbilmez
2015) adlı kitapta ayrıntılı olarak incelenmiş olup “Âşık Hasretî’nin
Atışma Sanatı” ve “Âşık Hasretî’nin Hikâye Sanatı” adları verilen kitaplarımız henüz yayımlanmamıştır.
Âşıklık geleneklerinin önemli temsilcilerinden biri olduğunu düşündüğümüz Âşık Hasretî’yi bu kitap bölümünde iki ana başlıkları altında
-kısaca- tanıtmak istiyoruz: “A. Âşık Hasretî ve Çevresi” ve “Âşıklık Gelenekleri İçindeki Yeri”