İnancın sürekliliğini sağlayan en temel unsurlardan birisi onun ritüel
şeklindeki uygulamalar içindeki sunumunda görülmektedir. Ritüel belirli zaman ve
mekânda, belirli davranış biçimi gibi özelliklerle sürekli tekrarlanan bir yapıyla icra
edildiği için inanç unsuru bellekte kolayca korunmaktadır. Özellikle ölü/m ile ilgili
inançların ritüel şeklinde sunumu söz konusu olunca toplumsal ve kültürel bellekte
kalıcılığı artmaktadır. Ölüm olayı gerçekleştikten sonra ölen kişiye ağıt
yakılmasından ölenin üzerine güzel koku, bıçak, çatal gibi malzemelerin
konulmasına kadar her bir eylemin ritüelistik biçimde sunumu söz konusudur.
Bahsedilen uygulamalar ölüm sonrası başlangıç ritüelleridir. Daha sonraki
aşamalarda ise ritüel içinde ritüel pratikler içeren davranış ve hareketler
uygulanmaktadır. Ölü ve ölüm olayı neticesinde gerçekleştirilen ritüellerden belki
de en önemlisi mezar ziyaretleridir. Çünkü mezarlar, ölen kişiyi hatırlamanın en
temel mekânlarıdır. Mezar ziyaretleri ise geleneksel bilginin en derin katmanlarında
kültürel/inançsal ögeleri saklamaktadır. Mezarlığa girişte söylenen sözden mezarın
başına gelinceye kadar her bir aşama ritüel uygulamanın bir parçasını
oluşturmaktadır. Ölümle ilgili ritüel uygulamalar arasında Türk kültür ve inancında
uygulanan mezarlıkta yeme-içme ritüelinden bahsetmek mümkündür. Çalışmada,
Manisa’nın Salihli ilçesine bağlı Torunlu (Okçular) köyünde icra edilen mezar
ziyaretinde, mezarlıkta yeme-içme eyleminin ritüel boyutu üzerinde durulacaktır.
Alan araştırmasından ve literatür taramasından elde edilen veriler, yapısal-işlevsel
bakış açısıyla değerlendirilecektir. Böylelikle ritüel iletişim biçiminin inanç unsurunu
nasıl koruduğu ve geleceğe aktardığı tartışılacaktır.
One of the most basic elements which provide the belief with continuity
is seen on presentation within its practices as ritual. Belief element is preserved
easily in memory since ritual is performed by a structure which is continuosly
repeated at certain time and place with features such as certain way of behaviour.
Particularly, when it comes to the presentation of beliefs related to the dead/death
as ritual, permanence of it in social and cultural memory increases. After the death
event has taken place, it is a matter in question of ritualistically presentation of each act from lamenting for the death person to putting materials such as pleasant
odor, knife and fork on the body of the dead person. The said practices are the
beginning rituals after the death. At next stages, behaviours and actions containing
ritual practices are performed within the ritual. Probably, the most important one of
rituals which have been performed as a result of the dead or death event is
cemetery visits. Because, cemeteries are the most basic spaces in
remembering&memorializing the dead person. Cemetery visits keep
cultural/belief-related elements in the deepest layers of traditional knowledge.
Each stage from the word spoken on entering to the cemetery to coming to the
graveside constitutes a part of ritual practice. It is possible to mention eating and
drinking ritual in cemetery which is practised in Turkish culture and belief, among
ritual practices related to the death. In the study, we will dwell upon ritualistic
dimension of act of eating-drinking in cemetery visit which has been performed at
Torunlu (Okçular) village of Salihli district in Manisa city. Data obtained from field
research and literature review will be evaluated from a structural-functional point
of view. Thus, we will discuss how way of communiation of the ritual has protected
the belief element and transfered it to the future.