Özet:
İzmir’in kuzeyinde Gediz delta ovasının civarında iki Neolitik yerleşim yeri bilinmektedir. Bunlardan Ege Gübre Fabrikası’nda 2004 yılından itibaren kazı çalışmaları yapılmaktadır. Diğer yerleşim Helvacıköy yakınlarındaki Arap Tepe’de (Bekirler Arkası) yer almaktadır.
Arap Tepe, Menemen Ovası’nı kuzeyden sınırlayan tepelik sahanın doğu kenarındadır. Tepenin eteğinde ve kuzeyindeki Böceli Tepe’de halen aktif su kaynakları vardır. Güneydeki kuru dere yatağı Arap Dere adını taşımaktadır.
Arap Tepe ilk olarak 1949’da M.Şenyürek tarafından araştırılmış, buradaki Neolitik yerleşim ise 1996’da Hayat Erkanal tarafından tespit edilmiştir.
Yaklaşık 300 m.lik bir alana yayılan Neolitik buluntular, tepenin az eğimli ve yer yer düz olan batı ve kuzey kesimlerinde yoğunluk göstermektedir. Keramik el yapımı, monokrom ve homojendir. Kırmızımsı kahve renkteki hamur, taşçık ve mika içermektedir. Bazı iri parçalarda organik maddelere rastlanmaktadır. Parçaların çoğu kırmızı tonlarda ince astarlı ve hafif perdahlıdır. Başlıca formlar konik boyunlu çömlekler, daralan ağızlı çömlekler, düzleştirilmiş ağız kenarlı çömlekler, dışa açılan kenarlı çanaklar ve dik kenarlı çanaklardır. Dikine tünel kulplar çok yaygındır. Dipler hafif yükseltilmiş, halka ve yüksek halka olmak üzere üç tiptedir. Birkaç adet baskı bezemeli parça dışında bezemeli keramiğe rastlanmamıştır.
Arap Tepe’de taş alet buluntuları bol ve çeşitlidir. Bunların arasında havanlar, havanelleri, ezgi taşları, öğütme taşları, baltalar ve paletler yer almaktadır. Yontma taş aletler çeşitli renklerde çakmaktaşındandır. Arap Tepe’nin kuzeyindeki Karaçakmak ve Akçakmak tepelerinde çakmaktaşı kaynakları bulunmaktadır.
Arap Tepe keramiği İzmir bölgesindeki diğer yerleşimlerden bilinen keramikle gerek hamur ve yüzey özellikleri, gerekse formlar itibarıyla yakın benzerlik göstermektedir. Arap Tepe’de yaygın olan kırmızı astarlı ve perdahlı keramik, Ulucak IV, Yeşilova’nın üst tabakaları ve Ege Gübre Fabrikası keramiğiyle paralellik içindedir. Paralellik özellikle düzleştirilmiş ağız kenarlı çömlekler ve yüksek halka diplerle somutlaşmaktadır. Bu çerçevede söz konusu keramiği MÖ 6. bin başlarına tarihlemek mümkündür.
Arap Tepe’deki topluluk birdenbire tarih sahnesinden çekilmiş görünmektedir. Yerleşim süreci Geç Kalkolitik sonlarından itibaren tekrar izlenebilir hale gelmektedir. Yeni süreçte yerleşmeciler tepelik kesim yerine Arap Tepe önündeki ovalık araziyi (Çayıriçi) tercih etmişlerdir. Tunç çağlarında yerleşimler buradaki iki höyükte (Höyücek ve Höyücek II/Melengiç Sekisi) şekillenmiştir.