Özet:
Türk devlet yapısında geçmişten beri gelen, halkın
şikâyetlerini yöneticilere iletebilme geleneği zamanla iyi yönetim anlayışının daha da güçlenmesi
ile dilekçe hakkı kavramını ortaya çıkarmıştır. I. Büyük Millet Meclisi’nin açılması ile Osmanlı Devleti
döneminde dilekçe hakkının kullanılabilmesi için
oluşturulan İstida Encümeni meclis içerisinde tekrardan işler hale getirilmiştir. Bu kapsamda meclisin ve cumhuriyetin ilk yıllarında İstida (Arzuhal)
Encümeni olarak isimlendirilen dilekçe komisyonunun çalışma usul ve esaslarının, faaliyet alanlarının ve encümen özelindeki konuların ortaya konulması çalışmamızın temel tezini oluşturmuştur.
Bunun yanında İstida Encümeni tarafından tutulan
Haftalık Mukarrerat Cetvelinin incelenmesi de
amaçlanmıştır.
İstida Encümeni’ne gelen dilekçelerin kaydedilip
haftalık olarak basılan cetvellerin 1925 yılından itibaren olan sayıları TBMM Kütüphanesi tarafından
açık erişime konulmuş olup, cetvellerin Osmanlıca
ve Haftalık Mukarrerat Cetveli adı ile yayımlandığı
ilk 4 cildi olan 1925-1928 yılları arası taranmıştır.
Ayrıca I. Büyük Millet Meclisi, İstida Encümeni ve
bağlantılı konular ile ilgili arşiv kaynakları ve tetkik
eserlerde edinilen bilgiler tasnif edilerek, çalışmamızda sentezlenmiştir.
I. Büyük Millet Meclisi’nin açılması ile birlikte faaliyetine başlayan İstida Encümeni 1924 Anayasası’na kadar Kanun-ı Esasi’de yer alan dilekçe ile
ilgili maddeler hükmüne göre görev yapmıştır.
Yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti sonrası TBMM’de
İstida Encümeni’nin kurumsallaşması 1927 Dahili
Nizamnamesi ile gerçekleşmiştir. Bu nizamname
ile encümenin sayısı belirlenmiş, çalışmalarına
yönelik usul ve esaslar düzenlenmiştir. İstida Encümeni halkın istek ve şikâyet dilekçelerini almış,
alınan dilekçeler numaralandırılarak sınıflandırılmıştır. Daha sonrasında ise dilekçeler uzmanlık
konularına göre kimi zaman başka encümenliklere, kimi zaman da bakanlıklara gönderilmiş ve cevaplanmıştır. İstida Encümeni tarafından dilekçeler
üzerinde verilmiş olan kararlar Haftalık Mukarrerat
Cetveline kaydedilmiş ve basılıp neşredilmiştir. Bu
durum İstida Encümeni üzerinden cumhuriyetin ilk
yıllarında halkın dilek ve şikâyetlerinin tahlil edilmesine de olanak sağlamıştır.