Türkler,tarih boyunca kültürel değerlerine ve bu kültürün oluşumunda çok önemli bir yere sahip olan "Tanrı" ve "Din" olgusuna ayrı bir önem vermişlerdir."Gök Tengri" ile başlayan bu ilahi tek yaratıcıya inanç, Türklerin Anadolu'ya göç yolu üzerinde bulunan birçok medeniyetle ve onların sahip oldukları inançlarla etkileşime girerek yeni yeni şekiller almıştır. Sürekli yeni fetihlerle beraber yeni coğrafyalara açılan Türkler, birçok dine mensup farklı milletlerle bir arada yaşadıkları için, hiçbir zaman dini taassuba ve fanatizme kapılmamışlardır. Türklerdeki bu dini tolerans İslâm Dünyası açısından da çok ayırt edici bir özellik olmuş, Türkler'in hâkimiyeti altında asırlarca başka dinlere mensup milletler barış içerisinde yaşamıştır. Başlangıçtan beri İmam Azam Ebû Hanîfe ve Mâtürîdi çizgisindeki "Sünni ya da ehl-i sünnet" olarak ifade edilen anlayışa geniş ölçüde bağlı olsa da bir Türk inancı olan Alevilik de böyle bir kültür içerisinde meydana gelmiş, Türkler, Müslümanlarla temasa geçtikçe, İslâmiyet'e ısınması kolaylaşmış ayrıca Türkler, İslam'ın içindeki kahraman Hz. Ali figürünü de çok benimsemiştir. Cengâver, samimi ve mücadeleci, yapısıyla Hz. Ali Türklerin tam istediği lider tipini temsil etmekte, bu anlayışın gelişmesinde Emeviler'e karşı mücadele eden Ebu Müslim Horasani'nin de katkısı bilinmektedir. Hz. Ali etrafında oluşan bu dini yapı klasik Şii anlayıştan, başta ibadet şekil ve yöntemleri olmak üzere bariz bir şekilde farklılık arz etmektedir. Bu yüzden Aleviliği anlayabilmek için öncelikle Türk kültürünü derinlemesine bilmek gerekmektedir, çünkü Alevilik, Türklerin at üstündeki dini serüvenidir. Türklerin sözlü geleneğe verdiği önem türkü, deyiş, masal, destan, menâkıbnâme, fütüvvetnâme gibi eserlerde kendini hep göstermiş bu gelenekler Alevilerde Sünnilere nazaran daha iyi korunmuştur. Ancak Türklerin İslâm öncesine ait birçok kültürel uygulaması Alevi-Sünni ayrımı olmadan ortak olarak yaşatılmış ve bugünlere gelmiştir. Özünde çok basit ve sade bir inanç olmasına rağmen muhteviyatındaki Türk kültürünün çok uzun geçmişi ve değişen koşullara göre kendini yeniden tanımlaması, Alevilik tarifini epey zorlaştırmıştır. Bilhassa 1950'li yıllardaki Avrupa'ya göç ve şehirleşmeyle beraber köylerden çıkarak daha görünür olmaya başlayan Alevilik üzerine yapılan araştırmalarda bir patlama yaşanmış ve bu literatürün oluşturduğu geniş bir Alevilik tarifi alanı meydana gelmiştir. Aleviliğin İslam içi ve dışı olduğu ya da gerçek İslam olduğu yorumlarından başlayarak, tasavvufi bir yol, mezhep, tarikat, felsefe şeklinde birçok tanımıyla karşılaşılmıştır. Türklerin dinamik yapısına paralel olarak Alevilik hala büyük bir değişim yaşamakta ve her geçen yıl yeni Alevilik tanımı meydana gelmektedir. Bu yüzden Alevilik üzerine yüz yıl önceki bir çalışmanın elli yıl önceki bir çalışmanın hatta yirmi yıl önceki bir çalışmanın bile şu anki Alevilikle birbirini tutacağı şüpheli görülmektedir. Bu çalışmanın ana maksadı bu güne kadar içine kapanık ve saklı bir şekilde köy ortamında kendini saklayan Aleviliğin şehirleşmeyle beraber geçirdiği değişimi Alevilerin kendi ağızlarından gözler önüne sermek ve Alevilik inancının içinde bulunduğumuz zamanına bir ışık tutmaktan ibaret olmasıdır. Maraş yaklaşık 40000 yıllık bir yerleşim coğrafyası olarak bilinmektedir. M.Ö 4000 yılında bu bölgede çeşitli milletlerin yaşadığı tespit edilmiş olup, ilk şehir şeklinde kullanılması Hititler döneminde meydana gelmiştir. Şehir kurmak ve yerleşmek açısından mükemmel bir coğrafyaya sahip bu bölge tarih boyunca bir merkez olma hüviyetini sürekli muhafaza etmiş ve Anadolu'ya göç eden Türkeri'nde yoğun olarak akınlarına maruz kalmıştır. Maraş'ın Pazarcık bölgesi 'de XII. Asırdan bu yana büyük bir Türkmen nüfusunun yerleştiği bir yer olmuş ve bu Türkmen aşiretler içinde yerleşik hayata hemen geçenler olduğu gibi XX. Yüzyıla kadar hala konargöçer yapısını koruyanların bulunduğu gözlenmiştir. Şehirleşen ve göçerliği koruyan aşiretlerin kültürel yaşantılarındaki kimi farklılıkların dini yaşantılarını da etkilediği bilinmektedir. Konargöçer aşiretlerin yerleşik hayata geçirilmesi Selçuklu döneminden başlayarak, Osmanlı dönemi boyunca da sürekli bir politika olarak devam etmiş, bu uygulamaların neticesi olarak devlet idaresi ve aşiretler arasında çatışmalar görülmüş ve bu çatışmalara kimi zaman dini motifler eklenmiştir. XI. ,XII. ve XIII. Yüzyıldaki Türklerin Anadolu'daki dini yaşantısının çok renkli olduğu o dönemin Anadolu'sunda varlığını bildiğimiz, Mevlana, Yunus Emre, Hacı Bektaş-ı Veli, Ahi Evran gibi Türk düşünürlerin dini ve sosyal hayata yaptığı katkıdan gözlenmiştir. Bu büyük düşünürlerin oluşturduğu samimi ve hoşgörülü ortam birçok Türkmen Aşiretlerin bu düşünürlerin yolunu takip etmelerine neden olmuş bunun sonucu geniş bir tasavvufi İslâm alanı meydan gelmiştir. Hacı Bektaş Veli'ye bağlılıklarını ifade eden ve son yüzyıldaki tanımlamayla "Alevi" olarak adlandırılan bu ocak ve aşiretlerin Maraş bölgesinde XIII. yüzyıldan bu yana varlığını bilmekteyiz. XVI. Asırda tekrar bir siyasi mücadelenin bir parçası olarak gördüğümüz bu Türkmen Aşiretlerinin son yüzyıla kadar içe kapanık bir vaziyette kendi dini ve kültürel yapısını koruduğunu ancak son yüzyılda çok süratli bir değişime uğrayarak özünden uzaklaştığını görmekteyiz. Yapılan bu çalışmada bu değişim ne kadar hızlı bir şekilde olduğu gözlenmiştir. Bilhassa geleneksel Alevilikte bulunan birçok temel unsurun bugün olmadığı tespit edilirken Alevi geleneğinde daha önce hiç rastlanmayan birçok yeni motif Aleviliğin bir parçasıymış gibi anlatılır hala gelmiştir. Böylece Maraş Pazarcık Bölgesi özelinde, bu değişimin Pazarcık Türkmen Alevileri'ni ne derece etkilediği gözlenmiş ve değerlendirilmiştir.
Turks gave great importance to the cultural values throughout history. The God and religion have a very important place in the formation of this culture. One divine creator belief began with the Sky God in Turkish mythology and interacted with many civilizations and thier beliefs on the migrotary path to Anatolia. The Turks continually meet with the members of many different nationalities and religions througout history and they administer them without religious bigotry and fanaticism. In terms of religious tolerance in the Islamic World Turkey has been a very distinctive feature, the nations belonging to other religions for centuries under the domination of Turks lived in peace. In the beginning of the Islamic life, the Turks follow the way of Imam Azam Ebu Hanife and Maturidi, called "Sunni and followers of sunnah."And also was the members of Ali ın Turks. After the first contact with Müslims the members of İslam become more and more in Turks in time.So they learned about Ali and adopted the warrior, hero, honest and warm character of him. Ali is a leader of the Turkish type requested to be represented. In the developing of the Alevi belief is also known to contribute of Abu Muslim Khorasani fighted against to Umayyads. Alevism, especially worship, including the figure and method clearly shows differences from the classical Shiism. So you first need to know Turkish culture in depth to understand the Alawism. because Alevism is a religion of the Turks adventure on horseback. emphasis on the oral tradition of Turkish folk songs, sayings, tales, legends, hagiography, in works such as fütüvvetnâme has also shown itself all these traditions than the Sunnis, Alevis are better preserved. However, many cultural practices of the pre-Islamic Turks have survived without the common Alevi-Sunni distinction and has come to today. In essence, although very simple and straightforward faith of Turkish culture in the content based on a long history of changing conditions and redefine itself, Alevism is quite difficult to describe. In particular, migration to Europe in 1950 and started to become more visible and pull away from the village with urbanization in research on Alevism Alevism experienced a boom and a broad description of areas which have occurred in this literature. Starting with the comment that the Alevi Islam or true Islam inside and outside of that, mystical way, sect, cult, has encountered many definitions as philosophy. In parallel with the dynamic nature of Alevism in Turkey still face major changes and each year takes place a new definition of Alevism. So a previous study hundred years and fifty years of a previous study on Alevism even twenty years earlier work seems suspicious to hold each other even if the current Alevism. The main purpose of the study withdrawn up to this day and reserved manner village environment changes it has undergone Along with Alevism urbanized hides itself of Alevis to reveal their mouth and Alevism is simply keeping a light on when we were in the faith. Maras region is known as a settlement of about 40000 years. In 4000 BC has been identified inhabited by various nationalities in this area, as the first city to use during the Hittites occurred. City to install and has an excellent geographical terms to settle has consistently maintained its identity throughout the region is a center of history and Turks who migrated to Anatolia were exposed to intense raids. XII in Pazarcık zone of Varosha. For centuries this was a place where a large settled population of Turkmen and Turkmen since, as just last for a settled life in the tribal XX. Century still put up to protect the migration has been observed where the structure. Urbanizing and göçerlig protect tribal cultural differences in the lives of some of the religious life is known to affect. passing the settled life of nomadic tribes, starting from the Seljuk period, continued as a continuous policy during the Ottoman period, has seen clashes between state administration and tribes as a result of this practice, and sometimes religious motifs in these conflicts is included. XI. XII. and XIII. That period that the religious life of the Turks in Anatolia century is very colorful we know of the existence in Anatolia, Rumi, Yunus Emre, Hacı Bektaş-ı Veli, was observed from the contribution of Turkey to think of religious and social life, such as Ahi. This intimate formed by great thinkers, many Turkmen tribes and tolerant environment is consequently caused them to follow the path of these thinkers have occurred in a wide area of Sufi Islam. Haci Bektas Veli expressing their commitment in the last century and how to define "Flame" The so-called Maras in January and XIII of the tribe. Since we know the existence of this century. XVI. a condition we see that their religious and cultural structure maintains that only in the last century away from the rapidly essence undergoes a very rapid change we see as part of the back of a political struggle in the centuries that Turkmen tribes introverted until the last century. Made in this study it was found that this change how it quickly, traditional in many essential elements of the Alevi tradition when determined that there is today in Alevism not previously seen any many was part of a new motif Alevism is described as is still coming. Thus, in particular Maras Pazarcık, Pazarcık Turkmen Alevis was observed that the impact of this change and to what extent are evaluated.