Özet:
Âşık edebiyatı şiir sanatında ana ahenk unsuru “ayak”tır. Âşık edebiyatında “ayak” o kadar önemlidir ki, ancak kendisine verilen “ayak”la, doğaçlama (irticalen) şiir söyleyebilen sanatçılara “âşık” adı verilir. Çünkü ancak “formüllü bir şiir dili” geliştiren, ayak kullanımında ustalaşan profesyonel âşıklar her konuda doğaçlama şiirler söyleyebilmektedir.
Âşık tarzı şiirlerin çekirdeğini oluşturduğu bilinen “ayak”, ilk hanenin genellikle ikinci dizesinde ve diğer hanelerin dördüncü dizelerinde bulunur. Âşık tarzı şiirlerin genellikle ilk iki dizesine “ayak beyiti”, ilk hanenin ikinci dizesi ile bütün hanelerin dördüncü dizelerine de “ayak dizesi” adı verilir. Bu dizeler ya aynen tekrarlanarak, ya da aralarında bulunan “kafiye+redif” birliği ile şiirde ses ve anlam birliği de sağlar.
Âşık edebiyatında ayak ile ilgili zengin bir terim dağarcığı bulunmaktadır: Ayak açma, ayak alma, ayak arama, ayak beyti, ayak değiştirme, ayak düşürme, ayak hazırlama, ayak ikileme, ayak isteme, ayak kurma, ayak söyleme, ayaktan çıkma, ayak tekrar etme, ayak tüketme, ayak uydurma, ayak verme… vd. gibi. Özelliklerine göre ham ayak, işlenmiş ayak, yeni ayak, sorulu ayak, sorulu cevaplı ayak, cinaslı ayak, lebdeğmez ayak, tek ayak, döner ayak, yenileme ayak, yineleme ayak, düz ayak, dönderme ayak, geniş ayak, işlek ayak, dar ayak, zor ayak, kapanık ayak gibi terimler de yine ayak ile ilgilidir.
Bildiride, Türkiye sahası âşık edebiyatında kullanılan ayak terimlerinin ortaya çıkarılması, belirlenen bu terimlerin işlevleri bakımından tasnif edilmesi, karşılaşılan sorunların belirlenmesi ve terim karışıklıklarına önerilerde bulunulması amaçlanmaktadır.