Âşık Edebiyatı, Sözlü Tarih, Çanakkale, Destan, Âşık Şifaî
“Âşık” adı verilen sanatçılar, sözlü iletişim ortamlarındaki gelenek temsilcileridir. İnsanı ve toplumu ilgilendiren hemen her konuda eserlere âşık edebiyatında rastlamak mümkündür. Her konuda şiir söyleyen / yazan âşıkların, toplumu derinden etkileyen olayları eserlerinde daha çok işledikleri görülür. Âşıkların bizzat yaşadıkları veya tanık oldukları olaylar, âşıklarla aynı sosyokültürel çevrede bulunan insanların yaşadıkları olaylar, yazılı kültür kaynakları ve sözlü kültür kaynaklarından öğrenilen olaylar da âşık tarzı destanlarda anlatılabilir.
Âşık edebiyatının beslendiği kültür kaynakları arasında “sözlü tarih” de önemli bir yer tutar. Özellikle toplumu derinden etkileyen savaş, göç, deprem, salgın, sel felâketi gibi konuların dile getirildiği âşık edebiyatı ürünlerinde “sözlü tarih” daha belirgindir. Bu sebeple, âşık edebiyatı içinde önemli bir yeri olan âşık tarzı şiirler, sözlü tarih araştırmaları için de önemli bilgi kaynakları arasında yer alır. Tarihî olayların dile getirildiği destanlarda “halk hafızası”ndan da yararlanan âşıklar ile birlikte kendi gözlemlerini anlatan âşıklar da sözlü tarih araştırmalarına kaynaklık edecek destan metinleri oluşturmuşlardır.
Çanakkale zaferinin kazanıldığı dönemde yaşayan Yozgatlı Âşık Şifaî’nin Çanakkale Destanı da sözlü tarih araştırmalarına zengin malzemeler veren âşık tarzı destanlardan biridir. 33 dörtlükten oluşan Çanakkale Destanı incelendiğinde, Çanakkale Savaşının sosyokültürel etkilerini ve sosyal hayattaki yansımalarını dile getiren örneklere rastlanır. Bu bildiride âşık edebiyatı ve sözlü tarih ilişkileri hakkında bilgi verilmesi ve Yozgatlı Âşık Şifaî’nin Çanakkale Destanı üzerine bir çözümleme yapılması amaçlanmaktadır.