Özet:
Mecmualar, biyografik kaynaklara girmiş şairlerin bilinen şiirlerinin yanında
bilinmeyen şiirlerinin de gün yüzüne çıkmasına imkân sağlar. Aynı zamanda mecmualar,
çeşitli nedenlerle biyografik kaynaklarda kendilerine yer verilmeyen şairlerin ve onların
şiirlerinin de ortaya çıkmasına imkân sağlar. Bu yazıda yer verilen Rind ü Zâhid hikâyesi
de Leibzig Üniversitesi Kütüphanesi’nde bulunan B. or. 73 künyesiyle kayıtlı olan bir
mecmuada bulunmuştur. Mecmuda şiirleri bulunan şairler, büyük çoğunlukla 16. ve 17.
asırlarda yaşamış şairlerden oluşmaktadır. Hikâyenin müellifi olan Kadrî’nin söz konusu
asırlarda yaşamış şairlerden hangisi olduğu tam olarak tespit edilememekle birlikte,
birtakım çıkarımlarda bulunulmuştur.
Günümüze değin Türk edebiyatında tek örneği Fuzûlî’ye ait, mensur ve Farsça
yazılmış olan Rind ü Zâhid temalı esere, Kadrî’nin mesnevi formundaki Türkçe hikâyesini
de eklemek yerinde olacaktır. Zâhid ve rind tipleri Fuzûlî’nin eserinde baba ve oğul
temsilinde görülmektedir. Ancak Kadrî’nin eseri için bunu söylemek mümkün değildir.
Onun eserinde zâhid ile rind, daha çok klasik doğu edebiyatlarında sürekli birer çatışma
hâlinde olan iki zıt karakter niteliğinde işlenmektedir. Mesnevi nazım şekliyle kaleme
alınan hikâye 74 beyitten oluşmaktadır. Transkripsiyonlu metnine de yer verilen makalede,
bu hikâye şekil ve içerik açısından incelenmeye çalışılmıştır.