Özet:
Sosyoloji 1789 yılında gerçekleşen Fransız ihtilalından sonra Fransa’da, XVIII ve XIX. Yüzyılda da İngiltere, Almanya ve Avrupa’da oluşan sanayi toplumunda gelişen toplumsal sorunları çözmek amacıyla ortaya çıkmıştır. Sosyoloji ilk yıllarda batı’da yaşanan olumsuzluklara karşı reformcu ve düzenleyici bir bilim olarak düşünülmüş, yaşanan sorunları giderecek bir bilim olarak kabul edilmiştir. Hem sosyolojiye hem de sosyolojik çalışmalara o gözle bakılmıştır. Sosyolojinin Osmanlı ve Türkiye’deki durumu da bundan farklı olmamış, Osmanlı’da sosyoloji Batılılaşma politikalarının bir ürünü olarak ortaya çıkmıştır. Osmanlı Devletinin içeride ve dışarıda yaşamış olduğu siyasi, askeri, sosyal, kültürel vb. pek çok alanda yaşadığı sıkıntılar karşısında devlete kurtuluş reçetesi sunacak bir bilim olarak görülmüştür. Sosyolojinin Osmanlı İmparatorluğu’na girişi de böyle bir umut ve beklenti ile olmuştur. Osmanlıda sosyolojinin ders olarak öğretilmesi üniversiteden önce lisede söz konusu olmuş, Ziya Gökalp 1910-1911 yıllarında Selanik’te İttihat ve Terakki okulunda sosyoloji dersi vermiştir. Üniversitede sosyoloji eğitiminin başlangıcı ise 1912’dir. Üniversite bünyesinde sosyolojinin bağımsız bir kürsü/bölüm haline gelmesi ile ilgili kısmi belirsizlikler bulunmakla birlikte 1914 yılı benimsenmiştir. Sosyoloji ilmi doğuşundan çok kısa sonra Osmanlı’ya gelmiş ve dünyada ikinci sosyoloji kürsüsü Osmanlı’da açılmıştır. 4 Kasım 1981’de kabul edilip 6 Kasım 1981’de Resmi Gazete’de yayımlandıktan sonra yürürlüğe giren 2547 sayılı kanunla kurulan Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) ile birlikte sosyoloji bölümleri, 4 anabilim dalı esasına göre örgütlenmeye başlamıştır. Genel Sosyoloji ve Metodoloji, Kurumlar Sosyolojisi, Uygulamalı Sosyoloji ve Sosyometri. Günümüzde sosyoloji eğitimi veren mevcut sosyoloji bölümlerinin çoğunun halen bu esasa göre yapılandıkları görülmektedir. Ülkemizde 1980’lerde 10’u bulmayan sosyoloji bölümlerinin sayısı zamanla hızla artmıştır. YÖK’ün resmi sitesinde yayınladığı 2011 verilerine göre mevcut 102 devlet üniversitesinden 48’inde lisans düzeyinde, 34’ünde yüksek lisans ve 21’inde de doktora düzeyinde sosyoloji eğitimi verilmektedir. Aynı kaynağa göre o tarihte kurulu bulunan 52 vakıf üniversitesinden 10 tanesinde lisans, 6 tanesinde de yüksek lisans seviyesinde sosyoloji eğitimi verilmektedir. 2015 Kasım ayında 193 üniversite bulunmakta, sosyoloji eğitimi yapılan üniversite sayısı da artmış bulunmaktadır. Önceki yıllarda Sosyoloji eğitimi daha ziyade Fen Edebiyat Fakültelerinin Sosyoloji bölümlerinde verilmekteydi. Vakıf Üniversitelerinin bir kısmı bu geleneği devam ettirirken bir kısmında ise sosyoloji eğitimi farklı isimler altındaki fakülteler bünyesinde yapılmıştır. Örnek vermek gerekirse İstanbul Şehir Üniversitesinde İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Koç Üniversitesinde İnsani Bilimler ve Edebiyat Fakültesi çatısı altında verilmektedir. Sabancı Üniversitesi ise Sosyoloji ismini kullanmaksızın Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi bünyesinde interdisipliner bir eğitime yönelmektedir. Söz konusu üniversitelerin lisansüstü eğitiminde de aynı eğilimlerini devam ettirdikleri görülmektedir. Son yıllarda Fen Edebiyat Fakültelerinin Fen Fakültesi ve Edebiyat Fakültesi olarak ikiye ayrılması veya Sosyal bölümlerin Sosyal Bilimler Fakültesi, İnsani Bilimler Fakültesi, Beşeri Bilimler Fakültesi vb. gibi farklı isimler ile açılmasına bağlı olarak Sosyoloji bölümleri de çok farklı fakülte ve eğitim kurumlarında yer almaya başladı. Günümüzde sosyoloji dersleri de sadece sosyoloji bölümlerinde değil, çok farklı fakülte ve yüksek okullarda okutulmaktadır. 2014 eğitim öğretim yılında üniversitelerde Türkçe, İngilizce, 1. ve 2. Öğretim programları dahil 154 ayrı sosyoloji programı yer almaktadır. Bundan ayrı olarak Anadolu Üniversitesi, Atatürk Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesine bağlı açık öğretim Fakültelerinde de Sosyoloji bölümleri bulunmaktadır. Dolayısıyla sosyoloji eğitiminde önemli bir gelişme kaydedilmiştir. Bunun