Kişilik, bireyin içsel süreçlerinden kaynaklanan ayırıcı özelliklerin, çevresine yansıttığı tutarlı davranış kalıplarıdır. Bireyin davranışlarını, hislerini etkileyen bedensel, bilişsel ve duygusal özelliklerin dış dünyaya yansımasıdır. Bu yansımalardan biri de kişilikte meydana gelen duygusal dalgalanmaların ortaya çıkardığı "kaygı"dır. Kaynağı bilinmeyene duyulan korku, endişe, üzüntü şeklinde kendini gösteren uyarılmışlık hâlidir. Kişilik yapısını ve davranışlarını inceleyen bütün kuramcılar ve ruh bilimciler kaygıyı, kişiliği oluşturan temel güç; kişiliğin oluşumunda, yapısında ve dışavurumunda önemli bir etken olarak tanımlamışlardır. Bu araştırmanın amacı, Türkçe öğretmen adaylarının kişilik özellikleri ve mesleki kaygı düzeyleri arasındaki ilişkiyi belirlemektir. Çalışmada, ilişkisel tarama modeli kullanılmıştır. Araştırmanın örneklemini Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK) tarafından ortaya konan 'istatistiki bölge birimi' sınıflandırmasına göre 12 istatistiki bölge biriminden birer il olmak üzere, toplam 12 ilde (Ankara, Balıkesir, Bolu, Burdur, Denizli, Elazığ, İstanbul, Gaziantep, Kayseri, Ordu, Tokat) bulunan üniversitelerin eğitim fakültelerinde öğrenimine devam etmekte olan 400 Türkçe öğretmen adayı oluşturmaktadır. Veri toplama aracı olarak (Karancı, Dirik ve Yorulmaz, 2007) tarafından geliştirilen, Eysenck Kişilik Anketinin geçerlilik ve güvenirlilik çalışması yapılmış, toplam 24 maddeden oluşan Eysenck Kişilik Anketi Gözden Geçirilmiş / Kısaltılmış Formu (EKA-GGK) ve (Cabı ve Yalçınalp, 2013) tarafından öğretmen adaylarının mesleki kaygılarını ölçmeye yönelik olarak geliştirilmiş, geçerlilik ve güvenirlilik çalışması yapılmış,'Mesleki Kaygı Ölçeği(MKÖ)' kullanılmıştır.Elde edilen veriler faktör analizi, güvenilirlik analizi, 'ANOVA analizi', 'Kruskal Wallis H testi', 'korelasyon analizi', 'regresyon analizi' ve 'bağımsız gruplar T testi' yöntemleri ile değerlendirilmiştir. Veri analizleri sonucunda, Türkçe öğretmeni adaylarının kişilik özellikleri ile mesleki kaygı düzeyleri arasında zayıf ama anlamlı bir ilişki olduğu saptanmıştır. Araştırmada, Türkçe öğretmeni adaylarının "dışa dönüklük" ve "yalan" özellikleri arttıkça kaygı düzeylerinin de arttığı, buna karşılık "nörotisizm" özellikleri arttıkça kaygı düzeylerinin düştüğü belirlenmiştir. İlgili ilişkiye cinsiyet açısından bakıldığında, ilişkinin yönü ve şiddetinin değişmediği, "psikotisizm" özelliği ile kaygı düzeyi arasında ise her iki durumda da anlamlı bir ilişkinin olmadığı görülmüştür. Araştırmada, Türkçe öğretmeni adaylarının kaygı düzeyinin cinsiyete göre değiştiği, kadın öğrencilerin kaygı düzeyinin erkek öğrencilerin kaygı düzeyine göre düşük olduğu ve anlamlı bir farklılık oluşturduğu saptanmıştır. Türkçe öğretmeni adaylarının kişilik özellikleri ile mesleki kaygı düzeyleri arasındaki ilişki incelendiğinde, "yalan" özelliği ile "meslektaş ve veli merkezli kaygı" ve "uyum merkezli kaygı" faktörleri arasında (sırasıyla .37 ve .33) zayıf bir ilişki bulunduğu, kişilik özelliklerinden "yalan" özelliği ile "psikotisizm" özelliği arasında (-.43) zayıf bir ilişki bulunduğu, kaygı düzeyini belirleyen faktörler incelendiğinde ise en yüksek ilişkinin "görev merkezli kaygı" ile "öğrenci / iletişim merkezli kaygı" arasında (.77; güçlü ilişki) olduğu saptanmıştır. Yaş gruplarına göre ise 17-20 ve 21-25 yaş grupları arasında anlamlı fakat çok düşük düzeyde bir ilişkinin söz konusu olduğu; 26 ve üzeri yaş grubundaki öğrencilerin "dışa dönüklük", "yalan" ve "nörotisizm" özellikleri ile kaygı düzeyleri arasında anlamlı bir ilişki bulunmaz iken "psikotisizm" özelliği ile kaygı düzeyi arasında negatif yönlü orta düzey bir ilişkinin olduğu saptanmıştır. TR4 Doğu Marmara Bölgesinde öğrenim gören öğrencilerin kaygı düzeyinin TR7Orta Anadolu Bölgesi hariç diğer bölgelerde öğrenim gören öğrencilerin kaygı düzeyinden düşük olduğu ve anlamlı bir farklılık bulunduğu saptanmıştır. Anahtar Kelimeler:Türkçe öğretmeni adayları,kişilik özellikleri, dışa dönüklük, yalan, nörotisizm, psikotisizm, mesleki kaygı.
Personality is consistent behavioral patterns based on the distinctive characteristics of individual's internal process. It is a reflection to the external world of physical, cognitive and sensual features that effect the individual's behaviors and emotions. One of the reflections is anxiety that is generated from sensual fluctuations in personality. It is the situation of stimulationin the form of the fear of unknown, anxious and sadness. All theoreticians and psychologistswho examinepersonality structure and behaviors describe the anxious as the main power of personality and as the significant factor in formation, structure and emergence of behaviors. The objective of this research is to determine the relation between occupational anxiety level and personal characteristics of Turkish teacher candidates. In this study, relational screening model is used. The sample of this research that is the categorization of 12 region for each city (Ankara,Balikesir,Bolu,Burdur,Denizli,Elazig,Istanbul,Gaziantep,Kayseri,Ordu,Tokat) by Turkish Statistical Institute (TUİK) is consist of 400 Turkish teacher candidatesstudy at faculty of education of these cities. As a data collection tool (enhanced by Karancı, Dirik and Yorulmaz in 2007) validity and reliability study ofEysenck Personal Questionnaire has been made, all 24 itemed Eysenck Personal Questionnaire has been examined, abbreviated form (EKA-AF), and enhanced (by Cabı ve Yalçınalp in 2013) with the aim of measuring of teacher candidates anxiety level, validity and reliability study has been made and Occupational Anxiety Scale(OAS) used. Acquired data are evaluated with the methods of factor analysis, reliability analysis,ANOVA analysis, Kruskal-Wallis H test, correlation analysis, regression analysis and independent samples t-test. As a result of research, it is determined that there is a weak but meaningful relation between occupational anxiety level and personal characteristics of Turkish teacher candidates. In this study, it is determined thatas the features of'extroversion' and 'lying' of Turkish teacher candidates increases, the anxiety level also increases; however, as the features of "neuroroticism"increases, the level of anxiety decreases. When related relation examined in terms of gender it is understood that the direction and severity of relation remained unchanged and there is not any meaningful relation between both the features of "psychoticism" and anxiety level. In this study, it is determined that Turkish teacher candidates anxiety level changes with regard to gender and the level of women students' anxiety is lower than the level of men students' anxiety that makesa meaningful difference. When relation between the occupational anxiety level and personal characteristics of Turkish teacher candidates analyzed, there is only a weak relation is determinedbetween the factors offeature of "lying" with the"colleague and parent centered anxiety" and"adaptation centered anxiety" (respectively .37 ve .33) it is determined that among personal characteristics there is only a weak relation between the feature of "lying" and "psychoticism" (-.43).When the factors of anxiety level examined, it is determined that the highest relation is between "duty centered anxiety" and "student / communication centered anxiety"(.77; strong relation). With regard to age group; there is a meaningful but a very low level relation among the age group of 17-20 and 21-25. While there is not any meaningful relation between the features of "extroversion", "lying" and "neuroticism" of 26 years and over 26 years aged students,there is a negative sided average relation between the features of "psychoticism" and anxiety level. It is determined that the students' who study at TR4 East Marmara region, anxiety level is lower than the students of the other regions,except for TR7 Middle Anatolia region, and this makes a meaningful difference. Key Words:Turkish teacher candidates, personal characteristics, extroversion,lying, neuroticism,psychoticism, occupational anxiety.