Özet:
Ükronya, olgu ve olaylarıyla gerçek olduğu bilinen tarihin akışında bir kırılma noktası yaratarak yeni bir tarihî akış sunan anlatıları tanımlamak için kullanılan bir terimdir. Bu çalışma, Kutlu Altay Kocaova’nın İzmihlâl (2021) romanından yola çıkarak türün Türk edebiyatındaki görünümünün incelenmesi hakkındadır. Böylece ükronya anlatıları hakkında genel bir çerçeve çizmek ve bunların nasıl inceleneceği üzerine bir bakış açısı önermek amaçlanmaktadır. Bu amaç doğrultusunda söz konusu anlatıların neleri içerdiği ve hangi türlerle bağlantılı olduğu tartışılmıştır. Ardından İzmihlâl romanının neden bir ükronya örneği olduğu sorgulanmış ve romandan yola çıkılarak bu anlatıların temel özellikleri ortaya konulmuştur. Bu doğrultuda özellikle yazar ve okur merkezli yaklaşımların bu türün anlamlandırılması açısından kullanışlı araçlar sunduğu ileri sürülmüştür. Ükronya anlatıları ilk bakışta, tarihî roman, bilimkurgu ve fantastik altında ele alınabilecek bir tür olduğu izlenimini verir. Ne var ki anlatıların yapısı, onun farklı türler içinde farklı biçimlerde yer alabileceğini gösterir. İzmihlâl örneğinde ükronya anlatılarının tarihî anlatı/romanın alt türü olabileceği görülmüş, türler arasındaki benzerlik ve farklılıklara değinilmiştir. Son olarak, tek bir örnek çerçevesinde yapılan değerlendirme ve tespitler genellenebilir olmadığından, türün sınırlarının belirginleştirilmesi adına ileriki çalışmalar için bir yol haritası önerilmiştir.