Şiddet, hem Türkiye hem de dünya çapında her geçen gün artmakta ve
bu sebeple de devletlerin yanı sıra sivil toplum kuruluşlarının da
sosyal sorumluluk projelerinin en önemli alanını oluşturmaktadır. Bu
itibarla şiddet ilk olarak Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Birleşmiş
Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) başta olmak üzere pek çok
yerel ve uluslararası örgüt tarafından da toplumsal yaptırım ve temel
çalışma alanı olarak incelenmektedir. Bu çalışmanın amacı şiddet,
dindarlık ve kadın arasındaki ilişkiyi incelemektir. Araştırmada
yöntem olarak literatür taraması kullanılmıştır. Bu araştırmanın temel
problemi şiddetin dindarlık ve kadın üzerindeki etkisinin nasıl ve ne
yönde olduğudur. Araştırmada öncelikle şiddetin tanımı ve şiddet
kuramlarına yer verilmiş daha sonra ise din ve dindarlık kavramları
tanımlanmıştır. Çalışmada ayrıca İslâmiyetin ve diğer semavî dinlerin
kadın ve şiddet hakkındaki görüşlerine yer verilmiştir. Dindarlık veya
din olgusu bireyin duygu, düşünce ve davranışlarını düzenleyen bazı
prensipler ortaya koymaktadır. Dinin şiddet olgusu ile ilişkisi veya
insanların şiddet davranışını göstermede dini uygulamalardan
etkilenip etkilenmemesi gibi durumlar da bu araştırmada
incelenmiştir. Kadınlar sanayi devrimiyle birlikte çalışma hayatına
atılmışlardır. Bu da onların aile içinde statülerinin yeniden ele
alınmasını gündeme getirmiştir. Günümüzde kadınlar sadece
çocuklarının bakımı ve ev işlerinde değil iş hayatında da belli bir yer
edinmiştir. Kadınların aile içine olan ekonomik katkıları onların
toplumsal statülerinde de iyi bir konumda olmalarını sağlamıştır.
Violence is increasing day by day both in Turkey and around the world,
and for this reason, it constitutes the most important area of social
responsibility projects of non-governmental organizations as well as
states. In this respect, violence is first examined by many local and
international organizations, especially the World Health Organization
(WHO) and the United Nations Children's Fund (UNICEF), as a social
sanction and basic work area. The aim of this study is to examine the
relationship between violence, religiosity and women. Literature review
was used as a method in the research. The problem of this research is how
and in what direction the effect of violence on religiosity and women. In
the research, firstly the definition of violence and the theories of violence
were given, then the concepts of religion and religiosity were defined. The
study also includes the views of Islam and other monotheistic religions on
women and violence. The phenomenon of religiosity or religion reveals
some principles that regulate the feelings, thoughts and behaviors of the
individual. The relationship between religion and the phenomenon of
violence or whether people are affected by religious practices in
displaying violent behavior has also been examined in this study. Women
started working life with the industrial revolution. This has brought their
status in the family to be reconsidered. Today, women have a certain place
not only in the care of their children and housework, but also in business
life. The economic contributions of women to the family have also enabled
them to be in a good position in their social status.