Kökenini ve ilhamını İslamiyet öncesi sözlü şiir geleneğinden alan ve yüzyıllardır içinde bulunduğu
sosyokültürel şartlara göre şekillenip gelişen âşıklık geleneği, günümüzde icra ortamlarının
değişmesiyle özüne bağlı kalmakla beraber kendini güncellemektedir. Geleneğin bu yüzyıldaki
durumunun tespit edilmesinde yaşayan âşıkların ve eserlerinin incelenmesi önem arz etmektedir. Bu
bağlamda Silifkeli Âşık Abdil, çalışmamızın odak noktasını oluşturmaktadır. Âşık Abdil, yaşadığı
yörenin sosyokültürel şartlarından ötürü çocukluk çağlarından itibaren şiirle meşgul olmuş, ustaçırak
geleneği içerisinde yetişmemesine rağmen geleneğin güçlü temsilcilerini okuyarak öğrenmiş ve
onları kendisine usta kabul etmiştir. Müzik aleti olarak kaval çalan âşık; Uzun Mehmet, Âşık Ali, Kara
Fevzi ve Âşık Velittin gibi âşıklarla yakın ilişkiler geliştirmiş, aynı meclislerde bulunarak atışmalar
yapmıştır. Çalışmamızda, Âşık Abdil’in literatür taraması ile saha araştırmasından hareketle tespit
edilen şiirlerinde yer alan dinî muhteva unsurları, biyografik bağlamından hareketle ele alınmış; şiir
evreninden dörtlüklerle örneklendirilmiştir. İçerik incelemesi temelinde tespit edilen dinî temalar,
âşık edebiyatı şiir geleneği bağlamında metin merkezli bir bakış açısıyla biyografik bağlam dikkate
alınarak değerlendirilmiştir. Günümüz âşıklık geleneğinin mahallî temsilcilerinden biri olan Abdil’in
sanatını çağdaş terim, kavram ve konularla güncelleyerek geliştirdiği görülmektedir. Âşığın ilk
şiirlerinde görülen lirik anlatım ve buna bağlı kullanılan aşk, ayrılık, eleştiri ve doğa sevgisi gibi
temaların, aşığın olgunluk dönemine erişmesi ile birlikte yerini didaktik bir üsluba ve iman, ibadet,
ahiret inancı, Allah ve peygamber sevgisi, cennet, cehennem, dua ve teslimiyet gibi dinî temalara
bıraktığı tespit edilmiştir. Sonuç olarak âşığın şiirlerinde tasavvufi neşveye rastlanmasa da onun
şiirlerinde derin bir manevi arayış, Allah’a olan sevgi ve bağlılığın sıklıkla ele alındığı görülmektedir.
Minstrelsy tradition, of which origin and inspiration derive from (are rooted in) pre-islamic oral
poetry tradition, and which has taken shape and developed for centuries according to socio-economic
conditions where it is within, is updating itself upon changing performance environments today as
well as it stays royal (adhere) to its essence. Examination the living minstrels (aşıks) and their works
is of importance in determining situation in this century of the tradition. In this context, Âşık(Minstrel) Abdil of Silifke constitutes focal point of our study. Minstrel Abdil has engaged in poetry
as of his childhood due to socio-cultural conditions of the vicinity in which he is living, has learned
by reading strong representatives of the tradition although he has not grown up within masterapprentice tradition, and has accepted them for him as master. Piped kaval (shepherd’s pipe) as
musical instrument, the minstrel developed close relationships with minstrels such as Uzun Mehmet,
Âşık Ali, Kara Fevzi and Âşık Velittin, and he made quarrels by presenting in same assemblies. In our
study, we addressed religious content elements which appear in Minstrel Abdil’s poems that were
determined from literature review and field study, based on biographical context; and we exampled
them by quatrains from poetry universe. By taking biographical context into consideration, we
evaluated religious themes which were determined based upon content study (examination), from a
text-centric point of view, in the context of poetry tradition of minstrel literature .One of local
representatives of today’s mintrelsy tradition, Abdil is seen to have developed his art by updating
through contemporary terms, concepts and subjects. It was determined that lyric narration which is
seen in minstrel’s first poems; and themes, used in paralel with that such as love, separation, criticism
and nature love etc.; gave their place to a didactic style and to religious themes such as faith, worship
(prayers), belief in afterlife, God (Allah), love of prophet, heaven and hell, pray and devotion
(submission) etc., after the minstrel reached maturity period. In conclusion, it is seen that a deep
spiritual (moral) quest, love and commitment (loyalty) to God were addressed oftenly although
sufistic joy was not encountered in his poems.