Özet:
Endülüs tarihinde, XI. yüzyılın ortalarında parlayan bir liderlik figürü olan Bâdîs b. Habbûs,
Endülüs Zîrî Devleti’nin emiri olarak kayda geçmiş etkili bir liderdir. Berberî Sanhâce kabilesine
mensup olan Bâdîs, siyasi arenada kaydettiği önemli başarılar ve liderlik becerileriyle Endülüs
coğrafyasında önemli bir konum elde etmiştir. Sanhâce, tarih boyunca Zenâte boyu ile sürekli
çekişme halinde olmuş ve bu çekişmelerin en belirgin dönemini IV-VI. (X-XII.) yüzyıllar arasında
deneyimlemiştir. Bu önemli dönemde, Telkâteler adlı Zenâte kolu, İfrîkıye, Cezayir’in doğu kısmı ve
Endülüs’te güçlü devletler kurmakla dikkat çekmiştir. Lemtûne ve Messûfeler ise Mağrib-i Aksâ,
Endülüs ve Balear Adaları’nda kendi bağımsız devlet yapılarını oluşturmuşlardır. Sanhâcenin önemli
kabilelerinden biri olarak öne çıkan Telkâte, X. yüzyılda Cezayir’in Kosantîne eyaletinde yerleşik bir
hayat sürmüştür. Endülüs Zîrî Devleti’nin tarihi boyunca kritik bir dönemi temsil eden Bâdîs’in
liderliği, Zîrîler Devleti’nin güçlenmesi ve istikrarın sağlanması amacıyla II. Hakem’in hükümdarlığı
sırasında başlamıştır. Bâdîs, II. Hakem’in ölümü sonrasında Zîrîler Devleti'nin zayıf durumunu
düzeltmek üzere göreve getirilmiştir. Bu kritik dönemde, Bâdîs'in siyasi ustalığı ve liderlik
yetenekleri, devletin istikrarını sağlama ve genişleme çabalarında önemli bir rol oynamıştır. Liderliği
altında Endülüs Zîrîleri Devleti, sadece siyasi stabilite ile değil, aynı zamanda kültürel ve entelektüel
gelişmelerle de ön plana çıkmıştır. Emir Bâdîs, Endülüs’ün çeşitli bölgelerindeki yerel yöneticilere
verdiği destekle bölgesel dengeyi korumuş ve böylece Zîrîler Devleti’nin sınırlarını genişletmiştir.
Bilim, edebiyat, mimari ve sanat alanlarında büyük ilerlemeler kaydedilmiş, bu da Endülüs’ü kültürel
açıdan zenginleştirmiştir. Bâdîs’in etkili liderliği, Endülüs Zîrî Devleti’nin tarihinde önemli bir
dönemi işaret etmekle kalmamış, aynı zamanda bölgedeki siyasi ve kültürel gelişmeleri etkileyerek
uzun vadeli bir miras bırakmıştır.
Habbûs b. Mâksen’in 429/1038 yılındaki vefat etmesinin ardından, oğlu Bâdîs b. Habbûs Gırnata’nın
hükümdarı olarak tahta geçmiştir. Ancak, Bazı Yahudiler ve Berberîler, kardeşi Bulukkîn’in tahta
geçmesini talep etmişlerdir. Bu taleplerin yanı sıra, Araplar ve veziri Samuel b. Nagrîle’nin de dâhil
olduğu bir grup, Bâdîs’in hükümdar olmasını desteklemiştir. Bâdîs b. Habbûs’un liderliğindeki Zîrîler
Emirliği, 429-465 (1038-1073) yılları arasında Endülüs’teki en güçlü dönemini yaşamıştır. Emirlik,
bu süre zarfında bölgenin önemli güçlerinden biri haline gelmiştir. Bâdîs b. Habbûs’un ilk
hükümdarlık dönemi, çocuklarının eğitimi, fakihlerle kitap kritiği gerçekleştirme, elçileri karşılama
ve danışmanlığını üstlenen kardeşinin oğlu Yiddîr b. Hubâse ile taht mücadelesi gibi çeşitli
faaliyetlerle şekillenmiştir. Emir Bâdîs, liderliğinin ilk yıllarında önemli kararlar alarak emirliğin
güçlenmesine büyük katkılarda bulunmuştur. Bu dönem, Endülüs siyasi sahnesinde Zîrîler
Emirliği’nin güçlü bir konum elde ettiği ve yönetiminin bölge üzerinde önemli bir etki bıraktığı bir
dönem olmuştur.
Egemenlik alanını genişletmek isteyen Bâdîs b. Habbûs, karşısındaki en büyük engelin, İşbîliye’de
bulunan Abbâdîler olduğunun farkındaydı. Abbâdîlerin lideri ise Ebu’l-Kâsım b. Abbâd’ın oğlu İsmâil
idi. Bâdîs b. Habbûs, büyük bir askeri güce sahipti. Ancak, Abbâdî lideri İsmâil, Endülüs’te varlığını
sürdüren Berberîleri ortadan kaldırmak istiyordu, bu hedefinin gerçekleşmesi karşısında en büyük
engel de, Gırnata sultanı Bâdîs b. Habbûs ve liderliğindeki ordusuydu. Ebü’l-Kâsım İbn Abbâd,
İşbîliye’deki hâkimiyetini genişletmek amacıyla oğlu İsmâil b. Abbâd’ı hâcib olarak atadı. Bu stratejik
hamle, İbn Abbâd’ın İşbîliye dışındaki etkisini artırma stratejisinin bir parçasıydı. Ancak, bu kararın
ardından maddî gücü ve özellikle mânevî hâkimiyeti tehlikeye giren Yahyâ b. Ali b. Hammûd,
İşbîliye’yi hedef alarak Berberî liderlerini bir araya getirmeye karar verdi. Zîrîlerin hükümdarlığı
döneminde, Bâdîs b. Habbûs’un torunu Temîm b. Bulukkîn ile oğlu Abdullah b. Bulukkîn arasında
meydana gelen anlaşmazlıklar, Zîrî hanedanının gerilemesine neden olmuştur. Zîrîlerin en prestijli
ve uzun süreli lideri, Bâdîs b. Habbûs olmuştur. Bu makalenin yazılma sebebi, Bâdîs b. Habbûs’un
97
yaşadığı dönemdeki tarihi ve kültürel bağlam, onun toplum, bilim ve sanat gibi alanlardaki kişisel
katkıları, hayatındaki ilginç olaylar ve toplum üzerindeki yansımaları, ölümünden sonraki etkileri ve
mirası ile ilgili ayrıntılı bir araştırmanın eksikliğidir.